Sublimely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Sublimely Nedir?
Sublimely, olağanüstü derecede güzel, üstün, yüce anlamlarına gelen bir İngilizce sıfattır.
- The sunset was sublimely beautiful. (Gün batımı olağanüstü güzeldi.)
- The orchestra’s performance was sublimely perfect. (Orkestranın performansı olağanüstü mükemmeldi.)
- The view from the mountaintop was sublimely breathtaking. (Dağın tepesinden manzara olağanüstü nefes kesiciydi.)
- The painting was sublimely intricate. (Tablo olağanüstü detaylıydı.)
- The singer’s voice was sublimely angelic. (Şarkıcının sesi olağanüstü melek gibiydi.)
- The cake was sublimely delicious. (Kek olağanüstü lezzetliydi.)
- The architecture of the building was sublimely grand. (Bina mimarisi olağanüstü büyüleyiciydi.)
- The dancer’s movements were sublimely graceful. (Dansçının hareketleri olağanüstü zarifti.)
- The novel was sublimely written. (Roman olağanüstü yazılmıştı.)
- The film’s cinematography was sublimely stunning. (Filmin sinematografisi olağanüstü etkileyiciydi.)
- The melody of the song was sublimely haunting. (Şarkının melodisi olağanüstü ürperticiydi.)
- The dress was sublimely elegant. (Elbise olağanüstü şık görünüyordu.)
- The athlete’s performance was sublimely impressive. (Sporcu performansı olağanüstü etkileyiciydi.)
- The dessert was sublimely decadent. (Tatlı olağanüstü şahane görünüyordu.)
- The poem was sublimely poignant. (Şiir olağanüstü dokunaklıydı.)
- The architecture of the church was sublimely majestic. (Kilisenin mimarisi olağanüstü muhteşemdi.)
- The sunset over the ocean was sublimely peaceful. (Denizin üzerindeki gün batımı olağanüstü huzurluydu.)
- The dancer’s performance was sublimely emotional. (Dansçının performansı olağanüstü duygusal idi.)
- The painting was sublimely realistic. (Tablo olağanüstü gerçekçiydi.)
- The actress’s performance was sublimely convincing. (Aktrisin performansı olağanüstü ikna ediciydi.)
- The mountain range was sublimely imposing. (Dağ sıraları olağanüstü heybetliydi.)
- The flowers in the garden were sublimely colorful. (Bahçedeki çiçekler olağanüstü renkliydi.)
- The architecture of the museum was sublimely modern. (Müzenin mimarisi olağanüstü modern görünüyordu.)
- The guitarist’s solo was sublimely impressive. (Gitaristin solo performansı olağanüstü etkileyiciydi.)
- The book’s storyline was sublimely engaging. (Kitabın hikayesi olağanüstü ilgi çekiciydi.)
- The sunset in the desert was sublimely surreal. (Çöldeki gün batımı olağanüstü gerçeküstüydü.)
- The painting’s colors were sublimely vibrant. (Tablonun renkleri olağanüstü canlıydı.)
- The view from the balcony was sublimely panoramic. (Balkondan manzara olağanüstü panoramikti.)
- The opera’s performance was sublimely dramatic. (Operanın performansı olağanüstü dramatikti.)
- The sculpture was sublimely intricate. (Heykel olağanüstü detaylıydı.)
Türkçe Karşılıkları
- Gün batımı olağanüstü güzeldi.
- Orkestranın performansı olağanüstü mükemmeldi.
- Dağın tepesinden manzara olağanüstü nefes kesiciydi.
- Tablo olağanüstü detaylıydı.
- Şarkıcının sesi olağanüstü melek gibiydi.
- Kek olağanüstü lezzetliydi.
- Bina mimarisi olağanüstü büyüleyiciydi.
- Dansçının hareketleri olağanüstü zarifti.
- Roman olağanüstü yazılmıştı.
- Filmin sinematografisi olağanüstü etkileyiciydi.
- Şarkının melodisi olağanüstü ürperticiydi.
- Elbise olağanüstü şık görünüyordu.
- Sporcu performansı olağanüstü etkileyiciydi.
- Tatlı olağanüstü şahane görünüyordu.
- Şiir olağanüstü dokunaklıydı.
- Kilisenin mimarisi olağanüstü muhteşemdi.
- Denizin üzerindeki gün batımı olağanüstü huzurluydu.
- Dansçının performansı olağanüstü duygusal idi.
- Tablo olağanüstü gerçekçiydi.
- Aktrisin performansı olağanüstü ikna ediciydi.
- Dağ sıral
Hemen Yorum Yaz