Subjugation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subjugation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subjugation Nedir?


Subjugation, bir kişi ya da grubun, başka bir kişi ya da grubu kontrol etmek, baskı altına almak ve sözde egemenliğini dayatmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:


1. The subjugation of women in some societies is unacceptable. (Bazı toplumlarda kadınların baskı altına alınması kabul edilemez.)
2. The subjugation of one nation by another is a recurring problem in human history. (Bir ulusun başka bir ulus tarafından kontrol edilmesi, insan tarihinde tekrarlanan bir sorundur.)
3. He tried to subjugate his employees and make them work harder. (Çalışanlarını kontrol altına alıp daha fazla çalışmalarını sağlamak için uğraştı.)
4. The subjugation of animals for human use is a controversial topic. (Hayvanların insan kullanımı için kontrol altına alınması tartışmalı bir konudur.)
5. The subjugation of the indigenous people by colonial powers was a dark period in history. (Sömürgeci güçler tarafından yerli halkın kontrol altına alınması, tarihte karanlık bir dönemdi.)
6. The country fought for its freedom from the subjugation of a foreign power. (Ülke, yabancı bir gücün kontrolünden özgürlüğü için savaştı.)
7. The subjugation of minorities is a violation of basic human rights. (Azınlıkların kontrol altına alınması, temel insan haklarının ihlalidir.)
8. The subjugation of the weak by the strong is a common theme in literature. (Güçlülerin zayıfları kontrol altına alması, edebiyatta yaygın bir tema.)
9. She refused to accept the subjugation of her ideas by her boss. (Patronunun fikirlerinin kontrol altına alınmasını kabul etmeyi reddetti.)
10. The subjugation of the natural environment by humans has led to environmental problems. (İnsanların doğal çevreyi kontrol altına alması, çevresel sorunlara neden olmuştur.)
11. The subjugation of the working class by the ruling class is a Marxist concept. (Egemen sınıfın işçi sınıfını kontrol altına alması, Marksist bir kavramdır.)
12. The subjugation of prisoners in some countries is a serious violation of human rights. (Bazı ülkelerde mahkumların kontrol altına alınması, ciddi bir insan hakları ihlalidir.)
13. The subjugation of women in the workplace is a common issue. (İşyerinde kadınların kontrol altına alınması yaygın bir sorundur.)
14. The subjugation of weaker nations by stronger ones has been a source of conflict throughout history. (Güçlü olanların zayıf olanları kontrol altına alması, tarih boyunca çatışma kaynağı olmuştur.)
15. The subjugation of the mind by dogmatic thinking is a dangerous trend. (Dogmatik düşüncelerle zihnin kontrol altına

  1. The subjugation of artistic expression by authoritarian regimes is a well-known phenomenon. (Otoriter rejimlerin sanatsal ifadeyi kontrol altına alması, iyi bilinen bir olgudur.)
  2. The subjugation of religious minorities by dominant religions is a form of religious discrimination. (Baskın dinler tarafından din azınlıklarının kontrol altına alınması, dinsel ayrımcılığın bir şeklidir.)
  3. The subjugation of emotions can lead to psychological problems. (Duyguların kontrol altına alınması, psikolojik problemlere neden olabilir.)
  4. The subjugation of nature for economic gain has led to ecological destruction. (Ekonomik kazanç için doğanın kontrol altına alınması, ekolojik yıkıma neden oldu.)
  5. The subjugation of human rights for national security reasons is a dangerous trade-off. (Ulusal güvenlik gerekçeleriyle insan haklarının kontrol altına alınması, tehlikeli bir fedakarlıktır.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin sonunda verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.