Subjugate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Subjugate İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Birinin otoritesini veya gücünü azaltmak veya ortadan kaldırmak.
Örnek Cümleler:
- The colonizers sought to subjugate the native population. (Sömürgeciler yerli halkı zaptetmeye çalıştı.)
- It is not right to subjugate women to men. (Kadınları erkeklere boyun eğdirmek doğru değildir.)
- He had to subjugate his own desires for the sake of his family. (Ailesi için kendi isteklerini bastırmak zorunda kaldı.)
- The dictator used force to subjugate his people. (Diktatör halkını zaptetmek için güç kullandı.)
- The company sought to subjugate its competitors by lowering prices. (Şirket rakiplerini fiyatları düşürerek zaptetmeye çalıştı.)
- It is wrong to subjugate animals for human entertainment. (Hayvanları insan eğlencesi için boyun eğdirmek yanlıştır.)
- The conquerors subjugated the conquered people and imposed their culture on them. (Fetihçiler fethedilen halkı zapt ettiler ve kültürlerini onlara dayattılar.)
- She refused to subjugate her principles for the sake of her career. (Kariyeri için prensiplerini feda etmeyi reddetti.)
- The boss tried to subjugate his employees by threatening to fire them. (Patron işçilerini kovmakla tehdit ederek onları zapt etmeye çalıştı.)
- The government sought to subjugate the rebellious province by sending in the army. (Hükümet orduyu göndererek isyankar eyaleti zaptetmeye çalıştı.)
- The tribe was subjugated by a more powerful neighboring tribe. (Kabile daha güçlü bir komşu kabilesi tarafından zapt edildi.)
- The teacher tried to subjugate his students by belittling them. (Öğretmen öğrencilerini küçük düşürerek onları zapt etmeye çalıştı.)
- The emperor subjugated the neighboring kingdoms and expanded his empire. (İmparator komşu krallıkları zapt etti ve imparatorluğunu genişletti.)
- The coach tried to subjugate his team by using fear tactics. (Antrenör korku taktikleri kullanarak takımını zapt etmeye çalıştı.)
- The conqueror’s aim was to subjugate the entire continent. (Fetihçinin amacı tüm kıtayı zapt etmekti.)
- The oppressors sought to subjugate the oppressed people through violence. (Baskı yapanlar şiddet yoluyla ezilen halkı zapt etmeye çalıştılar.)
- She refused to subjugate herself to her husband’s control. (Kocasının kontrolüne boyun eğmeyi reddetti.)
- The king subjugated the rebellious nobles and maintained his power. (K
ralar:
19. The landlord sought to subjugate his tenants by raising the rent. (Ev sahibi, kirası artırarak kiracılarını zapt etmeye çalıştı.)
- The colonizers used religion as a tool to subjugate the native people. (Sömürgeciler, yerli halkı zapt etmek için dinleri bir araç olarak kullandılar.)
Türkçe Karşılıkları:
- Sömürgeciler yerli halkı zaptetmeye çalıştı.
- Kadınları erkeklere boyun eğdirmek doğru değildir.
- Ailesi için kendi isteklerini bastırmak zorunda kaldı.
- Diktatör halkını zaptetmek için güç kullandı.
- Şirket rakiplerini fiyatları düşürerek zaptetmeye çalıştı.
- Hayvanları insan eğlencesi için boyun eğdirmek yanlıştır.
- Fetihçiler fethedilen halkı zapt ettiler ve kültürlerini onlara dayattılar.
- Kariyeri için prensiplerini feda etmeyi reddetti.
- Patron işçilerini kovmakla tehdit ederek onları zapt etmeye çalıştı.
- Hükümet orduyu göndererek isyankar eyaleti zaptetmeye çalıştı.
- Kabile daha güçlü bir komşu kabilesi tarafından zapt edildi.
- Öğretmen öğrencilerini küçük düşürerek onları zapt etmeye çalıştı.
- İmparator komşu krallıkları zapt etti ve imparatorluğunu genişletti.
- Antrenör korku taktikleri kullanarak takımını zapt etmeye çalıştı.
- Fetihçinin amacı tüm kıtayı zapt etmekti.
- Baskı yapanlar şiddet yoluyla ezilen halkı zapt etmeye çalıştılar.
- Kocasının kontrolüne boyun eğmeyi reddetti.
- Kral isyankar soyluları zapt etti ve gücünü korudu.
- Ev sahibi, kirası artırarak kiracılarını zapt etmeye çalıştı.
- Sömürgeciler, yerli halkı zapt etmek için dinleri bir araç olarak kullandılar.
Hemen Yorum Yaz