Strident İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strident İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strident Kelimesinin Anlamı:

Strident kelimesi, şiddetli ve tiz bir ses ya da davranış tarzını ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. Her strident çığlıkta kulaklarımda bir acı hissediyorum.

    (I feel a pain in my ears with every strident scream.)

  2. Strident bir şekilde çalınan müzikten hoşlanmıyorum.

    (I don’t like music played in a strident way.)

  3. Bu strident renkler birbirine uymuyor.

    (These strident colors don’t match each other.)

  4. Konuşması sırasında strident bir ton kullanmamaya çalışıyorum.

    (I try not to use a strident tone during my speech.)

  5. Strident bir şekilde konuşan insanlar genellikle rahatsız edici olurlar.

    (People who speak in a strident way are usually disturbing.)

  6. Oyunun strident müzikleri beni rahatsız etti.

    (The strident music of the game disturbed me.)

  7. Onun strident sesi nedeniyle kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım.

    (I had to cover my ears because of his strident voice.)

  8. Bu renklerin strident tonları gözlerimi yoruyor.

    (The strident tones of these colors tire my eyes.)

  9. Biraz strident olmadan da hedeflerimize ulaşabiliriz.

    (We can achieve our goals without being strident.)

  10. Strident bir şekilde konuşan insanlar çevrelerindeki insanları rahatsız ederler.

    (People who speak in a strident way disturb the people around them.)

  11. O strident sözler söyleyerek beni üzdü.

    (He made me upset by saying strident words.)

  12. Strident bir sesle şarkı söylemek insanların kulaklarını rahatsız edebilir.

    (Singing with a strident voice can disturb people’s ears.)

  13. Strident renkler kullanarak dikkat çekmek bazen olumlu sonuçlar doğurabilir.

    (Using strident colors to attract attention can sometimes yield positive results.)

  14. Bu strident tasarımlar beni rahatsız ediyor.

    (These strident designs are disturbing me.)

  15. Strident bir şekilde gülen insanlar sinirlerimi bozuyor.

    (People who laugh in a strident way annoy me.)

  16. Strident bir şekilde konuşan insanlar genellikle çevrelerindeki insanları korkuturlar.

    (People who speak in a strident way usually frighten the people around them.)

  17. Bu strident renklerle boyanmış duvarlar beni rahatsız ediyor.

    (These walls painted in strident colors are disturbing me.)

  18. Strident bir şekilde yürüyen insanlar gürültü yapıyorlar.

    (People who walk in a strident way make noise.)

  19. Onun strident tavırları beni üzdü.

    (His strident behaviors made me upset.)

  20. Strident bir şekilde konuşmak yerine, sakin ve nazik bir şekilde konuşmak daha etkili olabilir.

    (Speaking calmly and politely can be more effective than speaking in a strident way.)

  21. Bu strident ışıklar insanların gözlerini rahatsız edebilir.

    (These strident lights can disturb people’s eyes.)

  22. Strident bir şekilde tepki göstermek yerine, sakin ve düşünceli bir şekilde hareket etmek daha faydalı olabilir.

    (Acting calmly and thoughtfully can be more beneficial than reacting in a strident way.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.