Straggler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Straggler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Straggler Nedir?

Straggler, Türkçe karşılığıyla “geri kalmış” veya “arkadan gelmek” anlamına gelir. Bu kelime, özellikle bir gruptan geride kalan veya geri kalmış bir kişi veya şeyi ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. During the race, the straggler was far behind the rest of the runners. (Yarış sırasında, geride kalan koşucu diğerlerinden çok gerideydi.)
2. The teacher asked the straggler to stay after class for extra help. (Öğretmen, geride kalan öğrenciyi ek yardım için sınıfta kalmaya çağırdı.)
3. The company had to lay off the straggler employees who were not meeting their targets. (Şirket, hedeflerini karşılamayan geride kalan çalışanları işten çıkarmak zorunda kaldı.)
4. The team decided to wait for the straggler before starting the meeting. (Ekip, toplantıya başlamadan önce geride kalan kişiyi beklemeye karar verdi.)
5. The straggler in the hiking group was struggling to keep up with the others. (Yürüyüş grubundaki geride kalan kişi, diğerleriyle ayak uydurmakta zorlanıyordu.)
6. The straggler team in the tournament was eliminated in the first round. (Turnuvadaki geride kalan takım, ilk turda elendi.)
7. The straggler vehicle in the convoy caused a delay in the journey. (Takipteki geride kalan araç, yolculuğa gecikme yaşattı.)
8. The straggler members of the audience were not paying attention to the speaker. (İzleyici grubundaki geride kalan kişiler, konuşmacıya dikkat etmiyordu.)
9. The straggler stocks in the portfolio were sold off to minimize the losses. (Portföydeki geride kalan hisseler, kayıpları en aza indirmek için satıldı.)
10. The straggler branches in the garden were pruned to improve the appearance. (Bahçedeki geride kalan dallar, görünümü iyileştirmek için budandı.)
11. The straggler customer in the store needed extra assistance to make a purchase. (Mağazadaki geride kalan müşteri, satın alma işlemi için ek yardıma ihtiyaç duydu.)
12. The straggler competitors in the race were overtaken by the leaders. (Yarıştaki geride kalan rakipler, liderler tarafından geçildi.)
13. The straggler notes in the report were revised to make them more accurate. (Raporun geride kalan notları, daha doğru hale getirilmek için gözden geçirildi.)
14. The straggler passengers in the airport were rushing to catch their flight. (Havalimanındaki geride kalan yolcular, uçuşlarını yakalamak için acele ediyorlardı.)
15. The straggler equipment in the warehouse was outdated and needed to be replaced

16. The straggler members of the group were not contributing enough to the project. (Grubun geride kalan üyeleri, projeye yeterince katkıda bulunmuyorlardı.)
17. The straggler students in the class were struggling to keep up with the lesson. (Sınıftaki geride kalan öğrenciler, dersle ayak uydurmakta zorlanıyorlardı.)
18. The straggler plants in the garden were watered to help them grow. (Bahçedeki geride kalan bitkiler, büyümelerine yardımcı olmak için sulandı.)
19. The straggler members of the team were given extra training to improve their skills. (Takımdaki geride kalan üyeler, becerilerini geliştirmek için ek eğitim aldılar.)
20. The straggler cars on the road were causing traffic congestion. (Yoldaki geride kalan arabalar, trafik sıkışıklığına neden oluyordu.)