Stomach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stomach İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stomach Nedir?

Stomach, sindirim sisteminin bir parçası olarak, gıdaların depolandığı, parçalandığı ve sindirildiği bir organdır. Karnın sol üst kısmında yer alır ve mide olarak da bilinir.

Örnek Cümleler:

1. I have a stomach ache. (Karın ağrım var.)
2. The food is in my stomach now. (Yemek şu anda midemde.)
3. She has a sensitive stomach and can’t eat spicy food. (O, hassas bir midesi var ve baharatlı yiyecekler yiyemez.)
4. The stomach secretes acid to help break down food. (Mide, gıdaları sindirmeye yardımcı olmak için asit salgılar.)
5. He ate so much that his stomach was about to burst. (O kadar çok yedi ki midem patlamak üzereydi.)
6. The stomach is part of the digestive system. (Mide, sindirim sisteminin bir parçasıdır.)
7. She complained of a burning sensation in her stomach. (O, midenin yanması hissinden şikayet etti.)
8. The stomach plays an important role in absorbing nutrients. (Mide, besin maddelerini emmede önemli bir rol oynar.)
9. She felt a knot in her stomach before the big presentation. (O, büyük sunumdan önce midemin düğümlendiğini hissetti.)
10. He had to have surgery to remove a blockage in his stomach. (O, midedeki bir tıkanıklığı çıkarmak için ameliyat olmak zorunda kaldı.)
11. The stomach expands to accommodate larger meals. (Mide, daha büyük öğünlere yer açmak için genişler.)
12. She always takes an antacid after a spicy meal to calm her stomach. (O, baharatlı bir yemekten sonra her zaman midesini sakinleştirmek için antiasit alır.)
13. The stomach is connected to the esophagus and small intestine. (Mide, yemek borusu ve ince bağırsakla bağlantılıdır.)
14. He drank too much alcohol and ended up with a stomach ulcer. (O, çok fazla alkol içti ve mide ülseri ile sonuçlandı.)
15. She woke up with butterflies in her stomach on the day of her wedding. (O, düğün gününde midemde kelebekler uçuşarak uyandı.)
16. The stomach muscles contract to mix food with digestive enzymes. (Mide kasları, sindirim enzimleriyle gıdaları karıştırmak için kasılır.)
17. He has a cast iron stomach and can eat anything without getting sick. (O, demir bir midesi var ve hasta olmadan her şeyi yiyebilir.)
18. She felt a sharp pain in her stomach and went to the emergency room. (O, midemin keskin bir ağrısı hissetti ve acil servise gitti.)
19. The stomach can hold up to 1.5 liters of food and liquid. (Mide, 1.5 litre yiyecek ve sıvı tutabilir.)
20. He takes

medication to reduce the acid in his stomach. (O, midesindeki asidi azaltmak için ilaç alır.)