Stoking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stoking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stoking Nedir?

Stoking, özellikle bacakları sıcak tutmak için giyilen uzun çorap veya külotlu çorap olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I always wear stoking during winter to keep my legs warm. (Kışın bacaklarımı sıcak tutmak için her zaman stoking giyerim.)
2. She bought a new pair of stoking to wear with her dress. (Elbisesiyle giymek için yeni bir çift stoking aldı.)
3. The nurse recommended wearing stoking to improve blood circulation in the legs. (Hemşire, bacaklardaki kan dolaşımını artırmak için stoking giymeyi önerdi.)
4. I need to buy more stoking for my trip to the cold country. (Soğuk ülkeye yapacağım seyahat için daha fazla stoking almam gerekiyor.)
5. Stoking is a must-have for anyone living in a cold climate. (Soğuk iklimde yaşayan herkes için stoking olmazsa olmazdır.)
6. She took off her stoking as soon as she got home. (Eve geldiği gibi stokinglerini çıkardı.)
7. He forgot to pack his stoking for the ski trip. (Kayak gezisi için stokinglerini paketlemeyi unuttu.)
8. She prefers to wear black stoking with her office attire. (Ofis kıyafetiyle siyah stoking giymeyi tercih eder.)
9. The thick stoking kept her feet warm even in the snow. (Kalın stokingler bile karlı havalarda ayaklarını sıcak tuttu.)
10. Stoking can be uncomfortable in hot weather. (Sıcak havalarda stoking giymek rahatsızlık yaratabilir.)
11. She wore lace stoking to add a touch of elegance to her outfit. (Kıyafetine biraz zarafet katmak için dantelli stoking giydi.)
12. He prefers to wear woolen stoking in the winter. (Kışın yünlü stoking giymeyi tercih eder.)
13. The compression stoking helped reduce swelling in her legs. (Basınçlı stokingler, bacaklarındaki şişliği azaltmaya yardımcı oldu.)
14. She wore fishnet stoking to a party and received many compliments. (Bir partiye file stoking giydi ve çok sayıda övgü aldı.)
15. I accidentally put on two different stoking this morning. (Bu sabah yanlışlıkla iki farklı stoking giydim.)
16. The stoking had a hole in the toe, so she had to throw it away. (Stokingin ayağında delik vardı, bu yüzden onu atmak zorunda kaldı.)
17. He loves to wear colorful stoking with his shorts during the summer. (Yazın şortuyla renkli stoking giymeyi seviyor.)
18. She didn’t wear stoking with her new sandals and ended up with blisters. (Yeni sandaletleriyle stoking giymedi ve su toplamalarıyla sonuçlandı.)
19. She likes to wear knee-high stoking with

her boots to keep her legs warm. (Bacaklarını sıcak tutmak için botlarıyla diz üstü stoking giymeyi seviyor.)
20. The silk stoking felt luxurious against her skin. (İpeksi stokingler cildine karşı lüks hissettirdi.)

(Türkçe karşılıklar yazılı olarak verilmemiştir çünkü örnek cümleler zaten Türkçe olarak verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.