Stocking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stocking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stocking Nedir?

Stocking, genellikle kadınlar tarafından giyilen, diz altına kadar uzanan ince, çorap benzeri bir giyim eşyasıdır.

Örnek Cümleler:

1. I always wear stockings with my dresses. (Ben her zaman elbiselerimle çorap giyerim.)
2. She bought a pair of silk stockings for the party. (O parti için ipek çoraplar aldı.)
3. I need to buy some new stockings, these ones have a hole in them. (Yeni çoraplar almam lazım, bunlarda bir delik var.)
4. She was surprised to find a stocking full of chocolates on her bed on Christmas morning. (Noel sabahı yatağındaki çorap dolusu çikolataları bulunca şaşırdı.)
5. The stocking was so thin that it tore easily. (Çorap o kadar inceydi ki kolayca yırtıldı.)
6. My grandmother always wore stockings and garters. (Büyükannem her zaman çorap ve çorap askısı takardı.)
7. I prefer stockings to pantyhose because they are more comfortable. (Taytlara tercih olarak çorapları tercih ederim çünkü daha rahattırlar.)
8. She hung her stocking on the fireplace before going to bed on Christmas Eve. (Noel gecesi yatmadan önce çorabını şömineye astı.)
9. She pulled up her stockings and straightened her skirt before leaving the house. (Evinde ayrılmadan önce çoraplarını çekip eteğini düzeltti.)
10. She wore red stockings with her black dress to make a statement. (Bir şeyler söylemek için siyah elbisesiyle kırmızı çorap giydi.)
11. The little girl was excited to find a toy car in her stocking on Christmas morning. (Küçük kız Noel sabahı çorabında bir oyuncak araba bulunca heyecanlandı.)
12. She put on her best dress and her prettiest stockings for the party. (Parti için en güzel elbisesini ve en güzel çoraplarını giydi.)
13. She didn’t like the feeling of the seam on the back of her stockings. (Çoraplarının arkasındaki dikiş hissini sevmedi.)
14. I always wear black stockings with my work clothes. (İş kıyafetlerimle her zaman siyah çorap giyerim.)
15. She carefully folded her stockings and placed them in her drawer. (Çoraplarını dikkatlice katladı ve çekmeceye koydu.)
16. She wore stockings even in the summer because she didn’t like the feel of bare feet in shoes. (Ayaklarının ayakkabılarda çıplak hissini sevmediği için hatta yazın bile çorap giyerdi.)
17. She knitted a pair of wool stockings for her husband to keep his feet warm in the winter. (Kocası için kışın ayaklarının sıcak kalması için yün çorap ördü.)
18. She accidentally put a run in her stockings when she caught it on a nail

19. The old-fashioned stockings with the seam up the back have become popular again. (Arkadaki dikişi olan eski moda çoraplar yeniden popüler hale geldi.)
20. She was embarrassed when she realized she had a hole in her stocking during the job interview. (İş görüşmesi sırasında çorabındaki bir deliği fark ettiğinde utanmıştı.)

(Türkçe çeviriler koyulaştırılmıştır.)