Stipend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stipend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stipend Nedir?

Stipend, genellikle öğrencilere, stajyerlere veya araştırmacılara verilen düzenli bir ödemedir. Bu ödeme genellikle bir burs veya maaş şeklinde olabilir ve genellikle çalışmanın yanı sıra yapılan faaliyetlere bağlıdır.

Örnek Cümleler:

1. She received a monthly stipend of $500 as a research assistant. (Araştırma asistanı olarak aylık 500 dolarlık bir stipend aldı.)
2. The company offers a stipend to cover travel expenses for interns. (Şirket, stajyerlerin seyahat masraflarını karşılamak için bir stipend sunar.)
3. My stipend is not enough to cover my living expenses. (Stipend’im, yaşam masraflarımı karşılamak için yeterli değil.)
4. The scholarship includes a stipend for textbooks and supplies. (Burs, ders kitapları ve malzemeleri için bir stipend içerir.)
5. He was able to pay his rent with the stipend he received from the university. (Üniversiteden aldığı stipend ile kirasını ödeyebildi.)
6. The stipend is intended to support students who cannot afford college expenses. (Stipend, üniversite masraflarını karşılayamayan öğrencileri desteklemek için tasarlanmıştır.)
7. The stipend for the internship is competitive with other companies. (Stajyerlik için verilen stipend, diğer şirketlerle rekabetçidir.)
8. She was grateful for the stipend, which allowed her to continue her studies. (Stipend sayesinde, çalışmalarına devam etmesine izin verdiği için minnettar oldu.)
9. The stipend is paid on a bi-weekly basis. (Stipend, iki haftada bir ödenir.)
10. He was able to save some money from his stipend for a future project. (Stipendinden gelecekteki bir projeye harcamak için biraz para biriktirebildi.)
11. The stipend covers tuition fees for the semester. (Stipend, dönemlik öğrenim ücretlerini kapsar.)
12. The stipend is based on the cost of living in the area. (Stipend, bölgedeki yaşam maliyetlerine göre belirlenir.)
13. The stipend helped her pay for her textbooks and supplies. (Stipend, ders kitapları ve malzemeleri için ödeme yapmasına yardımcı oldu.)
14. The stipend is part of a fellowship program for graduate students. (Stipend, lisansüstü öğrenciler için bir burs programının bir parçasıdır.)
15. The stipend is subject to change based on academic performance. (Stipend, akademik performansa göre değişiklik gösterebilir.)
16. The stipend is paid directly to the student’s bank account. (Stipend, doğrudan öğrencinin banka hesabına ödenir.)
17. The stipend is a tax-free benefit for the recipient. (Stipend,

alıcısı için vergisiz bir faydadır.)
18. The stipend is a great opportunity for students to gain valuable experience. (Stipend, öğrencilerin değerli deneyim kazanmaları için harika bir fırsattır.)

19. She was able to travel during her summer break thanks to the stipend she received. (Aldığı stipend sayesinde yaz tatili boyunca seyahat edebildi.)
20. The stipend is a way for the organization to invest in the development of its members. (Stipend, örgütün üyelerinin gelişimine yatırım yapmanın bir yolu olarak görülebilir.)