Stimulus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stimulus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stimulus Nedir?

Stimulus kelimesi, uyaran anlamına gelir. Bu uyaranlar çeşitli şekillerde olabilir, örneğin duyusal uyaranlar, ekonomik uyaranlar, psikolojik uyaranlar vb.

Örnek Cümleler:

1. The bright light was a stimulus for my eyes to adjust. (Parlak ışık gözlerimin uyum sağlaması için bir uyaran oldu.)

2. The government provided a stimulus package to boost the economy. (Hükümet, ekonomiyi canlandırmak için bir teşvik paketi sağladı.)

3. The sound of the bell was a stimulus for the dogs to start barking. (Çanın sesi, köpeklerin havlamaya başlaması için bir uyaran oldu.)

4. The teacher used positive reinforcement as a stimulus to encourage good behavior. (Öğretmen, iyi davranışları teşvik etmek için pozitif pekiştirmeyi bir uyaran olarak kullandı.)

5. The warm weather was a stimulus for people to go outside and enjoy the sunshine. (Sıcak hava, insanların dışarı çıkıp güneşin tadını çıkarması için bir uyaran oldu.)

6. The offer of a free trial was a stimulus for many people to try the new product. (Ücretsiz deneme teklifi, birçok insanın yeni ürünü denemek için bir uyaran oldu.)

7. The loud noise was a stimulus for the baby to start crying. (Yüksek sesli gürültü, bebeğin ağlamaya başlaması için bir uyaran oldu.)

8. The sight of the delicious food was a stimulus for my appetite. (Lezzetli yiyeceklerin görüntüsü, iştahım için bir uyaran oldu.)

9. The smell of fresh flowers was a stimulus for me to buy some for my home. (Taze çiçeklerin kokusu, evime birkaç tane almak için bir uyaran oldu.)

10. The threat of punishment was a stimulus for the child to behave. (Cezalandırma tehdidi, çocuğun davranışı için bir uyaran oldu.)

11. The sight of the finish line was a stimulus for the runners to sprint to the end. (Bitiş çizgisinin görüntüsü, koşucuların sona doğru hızlı koşması için bir uyaran oldu.)

12. The thought of failing was a stimulus for the student to study harder. (Başarısız olma düşüncesi, öğrencinin daha sıkı çalışması için bir uyaran oldu.)

13. The bright colors on the packaging were a stimulus for me to try the new product. (Ambalajdaki parlak renkler, yeni ürünü denemem için bir uyaran oldu.)

14. The promise of a reward was a stimulus for the employees to work harder. (Ödül sözü, çalışanların daha sıkı çalışması için bir uyaran oldu.)

15. The sound of a car horn was a stimulus for the pedestrian to move out of the way. (Bir arabanın

korna sesi, yaya için yoldan çekilmesi için bir uyaran oldu.)

  1. The cold weather was a stimulus for me to wear a warm jacket. (Soğuk hava, sıcak bir ceket giymem için bir uyaran oldu.)
  2. The fear of getting lost was a stimulus for me to bring a map on the hiking trip. (Kaybolma korkusu, yürüyüş gezisinde harita getirmem için bir uyaran oldu.)
  3. The offer of a discount was a stimulus for me to buy the product. (İndirim teklifi, ürünü satın almam için bir uyaran oldu.)
  4. The taste of the food was a stimulus for me to order it again. (Yemeğin tadı, onu tekrar sipariş etmek için bir uyaran oldu.)
  5. The sound of the music was a stimulus for me to start dancing. (Müziğin sesi, dans etmeye başlamak için bir uyaran oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.