Stare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stare İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stare

Stare kelimesi Türkçe’de “dik dik bakmak” anlamına gelir. Bu kelime cümlelerde sıklıkla kullanılır. İşte 20 örnek cümle:

  1. Don’t stare at me like that! – Böyle bana dik dik bakma!
  2. I couldn’t help but stare at the beautiful sunset. – Güzel batan güneşe bakmamak imkansızdı.
  3. She was staring out the window lost in thought. – Düşüncelere dalmış pencereden dışarı bakıyordu.
  4. He stared at the painting for a long time, trying to understand its meaning. – Anlamını anlamaya çalışarak uzun süre tabloya baktı.
  5. Stop staring at your phone and pay attention! – Telefonuna bakmayı kes ve dikkat et!
  6. The little boy stared at the giant dinosaur skeleton in wonder. – Küçük çocuk devasa dinozor iskelesine hayran hayran baktı.
  7. She stared at the test results in disbelief. – Test sonuçlarına inanamayarak baktı.
  8. He stared down the bull, unflinching. – O, boğa ile göz göze gelip çekinmeden dik dik baktı.
  9. Everyone in the room was staring at the celebrity who had just walked in. – Odaya yeni giren ünlüye herkes dik dik bakıyordu.
  10. She stared at the blank page, unsure of what to write. – Ne yazacağından emin olmadığı için boş sayfaya dik dik baktı.
  11. He stared at the computer screen for hours, trying to fix the bug. – Hata düzeltmek için saatlerce bilgisayar ekranına dik dik baktı.
  12. The cat stared at the mouse, ready to pounce. – Kedi, üzerine atlamak için fareye dik dik baktı.
  13. She stared at her reflection in the mirror, wondering if she looked good enough for the party. – Parti için yeterince iyi görünüp görünmediğine dair aynadaki yansımasına dik dik baktı.
  14. The old man stared off into the distance, lost in thought. – Yaşlı adam düşüncelere dalmış bir şekilde uzaklara doğru dik dik baktı.
  15. She felt uncomfortable under the stranger’s intense stare. – Yabancının yoğun bakışları altında rah

atsız hissetti.
16. He couldn’t help but stare at the beautiful woman who walked by. – Geçen yanından geçen güzel kadına bakmamak imkansızdı.

  1. The child stared at the clown in awe. – Çocuk palyaçoya hayran hayran baktı.
  2. The dog stared at the steak on the table, drooling. – Köpek masadaki bifteğe bakıp salya akıtarak dik dik baktı.
  3. She stared at the map, trying to figure out the best route to take. – En iyi rotayı belirlemek için haritaya dik dik baktı.
  4. He stared at the clock, waiting for the time to pass. – Saate dik dik bakarak zamanın geçmesini bekledi.

Bu örnek cümlelerle “stare” kelimesinin anlamını ve kullanımını öğrenmiş oldunuz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.