Standoff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Standoff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Standoff

Standoff, iki ya da daha fazla kişinin arasında gerilimli bir durumun olması anlamına gelir. Bu durumda, taraflar birbirlerine yaklaşmaz ve iletişim kurmazlar.

Örnek cümleler:

1. The standoff between the two countries has been going on for years. (İki ülke arasındaki gerilim yıllardır devam ediyor.)
2. The police are currently in a standoff with the suspect. (Polis şu anda şüpheliyle gerilimli bir durumda.)
3. The standoff between the landlord and the tenant was finally resolved in court. (Ev sahibi ile kiracı arasındaki gerilim mahkemede sonunda çözüldü.)
4. The standoff at the border has caused tension between the two countries. (Sınırda yaşanan gerilim iki ülke arasında gerginliğe neden oldu.)
5. The standoff between the manager and the employees has led to a strike. (Yönetici ile çalışanlar arasındaki gerilim greve neden oldu.)
6. The standoff between the two political parties is expected to continue until the next election. (İki siyasi parti arasındaki gerilimin önümüzdeki seçimlere kadar devam etmesi bekleniyor.)
7. The standoff between the protesters and the police turned violent. (Göstericilerle polis arasındaki gerilim şiddetli bir şekilde sonuçlandı.)
8. The standoff between the coach and the player led to the player being benched. (Antrenör ile oyuncu arasındaki gerilim, oyuncunun yedek kulübesinde oturmasına neden oldu.)
9. The standoff between the two companies resulted in a lawsuit. (İki şirket arasındaki gerilim dava açılmasına neden oldu.)
10. The standoff between the neighbors over the property line was resolved through mediation. (Komşular arasındaki arazi sınırı konusundaki gerilim arabuluculuk yoluyla çözüldü.)
11. The standoff between the teacher and the student was defused with a calm conversation. (Öğretmen ile öğrenci arasındaki gerilim sakin bir konuşma ile çözüldü.)
12. The standoff between the parents and the school board led to changes in the school’s policy. (Veliler ile okul yönetimi arasındaki gerilim okul politikalarında değişikliklere neden oldu.)
13. The standoff between the coach and the referee caused the game to be postponed. (Antrenör ile hakem arasındaki gerilim maçın ertelenmesine neden oldu.)
14. The standoff between the hikers and the park rangers was resolved with a compromise. (Yürüyüşçüler ile park görevlileri arasındaki gerilim bir uzlaşma ile çözüldü.)
15. The standoff between the landlord and the tenant escalated when the landlord tried to evict the tenant. (Ev sahibi ile kiracı arasındaki gerilim, ev sahibinin kiracıyı tahliye etmeye çalışmasıyla tır

dı.)
16. The standoff between the rival gangs in the city has resulted in an increase in violence. (Kentteki rakip çeteler arasındaki gerilim şiddetin artmasına neden oldu.)

17. The standoff between the company and the labor union has led to a strike. (Şirket ile işçi sendikası arasındaki gerilim greve neden oldu.)
18. The standoff between the government and the opposition parties has led to a political crisis. (Hükümet ile muhalefet partileri arasındaki gerilim siyasi bir krize neden oldu.)
19. The standoff between the driver and the police officer ended peacefully. (Sürücü ile polis arasındaki gerilim barışçıl bir şekilde sonuçlandı.)
20. The standoff between the landlord and the tenant was resolved with a compromise agreement. (Ev sahibi ile kiracı arasındaki gerilim bir uzlaşma anlaşması ile çözüldü.)