Spun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spun İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spun İle İlgili Cümleler

Anlam: (verb) Bir şeyi hızlıca döndürmek veya eğirmek.

  1. She spun the top and watched it whirl around. (O, üstü çevirdi ve onu dönmeye bıraktı.)
  2. The spider spun a web in the corner of the room. (Örümcek, odanın köşesinde bir ağ ördü.)
  3. The dancer spun around on her toes. (Dansçı, parmak uçlarında döndü.)
  4. The merry-go-round spun faster and faster. (Dönme dolap giderek hızlandı.)
  5. He spun the roulette wheel and held his breath. (Rulet çarkını çevirdi ve nefesini tuttu.)
  6. The DJ spun the records all night. (DJ, tüm gece plakları çaldı.)
  7. The potter spun the clay into a beautiful vase. (Çömlekçi, çamuru güzel bir vazoya döndürdü.)
  8. The helicopter blades spun as it lifted off the ground. (Helikopter kalkarken pervaneleri döndü.)
  9. The little girl spun around in her new dress. (Küçük kız, yeni elbisesiyle etrafında döndü.)
  10. The windmill spun in the breeze. (Rüzgar değirmeni rüzgarda döndü.)
  11. The cyclist spun his legs faster to climb the hill. (Bisikletçi, tepeyi tırmanmak için bacaklarını daha hızlı çevirdi.)
  12. The ballerina spun across the stage. (Balerin sahnede döndü.)
  13. The car spun out of control on the icy road. (Araba buzlu yolda kontrolsüz bir şekilde döndü.)
  14. The cotton candy machine spun sugar into fluffy clouds. (Pamuk şeker makinesi, şekeri kabarık bulutlara dönüştürdü.)
  15. The potter spun the wheel with his foot. (Çömlekçi tekerleği ayağıyla çevirdi.)
  16. The tornado spun debris through the air. (Tornado hava yoluyla enkazı döndürdü.)
  17. The figure skater spun on one foot. (Figür patenci tek ayak üzerinde döndü.)
  18. The washing machine spun the clothes until they were dry. (Çamaşır makinesi, giysileri kuruyana kadar döndürdü.)
  19. The spider spun silk from its spinnerets. (Örümcek spinneretlerinden ipek ördü.)
  20. The dancer spun away from her partner and leapt into the air. (Dansçı, partnerinden uzaklaşıp havaya sıçradı.)

Türkçe Karşılıklar: döndürmek, çevirmek, örmek, hızla hareket etmek, dönerek ilerlemek, bükerek çevirmek, tekerleği çevirmek, turlamak, kurutmak, pamuk şeker yapmak, dolaşmak, çalkalamak, ipek örmek, fırçalamak, hareketli

  1. The tornado spun around the town, leaving destruction in its wake. (Tornado, kasabanın etrafında döndü ve ardında yıkım bıraktı.)
  2. The spider spun a sticky web to catch its prey. (Örümcek, avını yakalamak için yapışkan bir ağ ördü.)
  3. The DJ spun the crowd into a frenzy with his beats. (DJ, müzikleriyle kalabalığı coşturdu.)
  4. The dancer spun gracefully across the stage. (Dansçı zarifçe sahnede döndü.)
  5. The wind turbine spun in the strong winds, generating electricity. (Rüzgar türbini, güçlü rüzgarda dönerek elektrik üretti.)
  6. The pottery wheel spun as the potter molded the clay. (Çömlek tekerleği, çömlekçi çamuru şekillendirirken döndü.)
  7. The child spun around with excitement at the amusement park. (Çocuk eğlence parkında heyecanla döndü.)
  8. The cotton candy machine spun sugar onto a stick. (Pamuk şeker makinesi, şekeri çubuğa döndürdü.)
  9. The figure skater spun faster and faster, impressing the judges. (Figür patenci giderek daha hızlı döndü ve hakemleri etkiledi.)
  10. The washing machine spun out the excess water from the clothes. (Çamaşır makinesi giysilerden fazla suyu çıkardı.)

Türkçe Karşılıklar: yaratmak, coşturmak, şekillendirmek, heyecanla dönmek, şeker yapıştırmak, izleyicileri etkilemek, suyu çıkarmak, elektrik üretmek, zarifçe dönmek, yıkım bırakmak.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.