Spry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Spry: (Sıçramalı, hareketli, canlı)
Spry is an adjective used to describe something that is agile, lively or energetic.
Örnek Cümleler:
- She’s a spry 80-year-old who still runs marathons. (O, hala maraton koşan canlı bir 80 yaşındadır.)
- The spry kitten darted across the room. (Canlı kedi odayı hızla geçti.)
- The spry dancer effortlessly leapt across the stage. (Canlı dansçı sahnede kolayca sıçradı.)
- The spry dog chased after the ball. (Canlı köpek topun peşinden koştu.)
- My grandmother may be spry, but she still needs her cane to walk. (Büyükannem canlı olabilir ama hala bastonuna ihtiyacı var.)
- The spry young athlete sprinted to the finish line. (Canlı genç sporcu finiş çizgisine kadar koştu.)
- The spry crowd cheered as the parade passed by. (Canlı kalabalık geçen geçit törenini alkışladı.)
- The spry monkey swung from branch to branch. (Canlı maymun dalından dala sıçradı.)
- Despite his age, the spry man still enjoys playing basketball. (Yaşına rağmen, canlı adam hala basketbol oynamaktan keyif alıyor.)
- The spry horse galloped through the fields. (Canlı at tarlalardan geçerek koştu.)
- The spry toddler ran around the park, full of energy. (Canlı bebek parkta enerjisiyle koştu.)
- The spry bird flitted from tree to tree. (Canlı kuş ağaçtan ağaca uçuştu.)
- The spry actress easily performed the complicated dance routine. (Canlı aktris karmaşık dans rutinini kolayca gerçekleştirdi.)
- The spry musician played the piano with great passion. (Canlı müzisyen büyük bir tutkuyla piyano çaldı.)
- The spry cheerleaders bounced and flipped during the halftime show. (Canlı çimlerin kızları devre arası gösterisi sırasında zıpladı ve döndü.)
- The spry squirrel darted up the tree trunk. (Canlı sincap ağaç gövdesinde hızla tırmandı.)
- The spry swimmer effortlessly swam laps in the pool. (Canlı yüzücü havuzda kolayca yüzüyor.)
- The spry actor performed all of his own stunts in the action movie. (Canlı aktör aksiyon filminde tüm kendi dublörlerini gerçekleştirdi.)
- The spry flower blooms added a pop of color to the garden. (Canlı çiçekler bahçeye renk kattı.)
- The spry old man still enjoys hiking in the mountains. (Canlı yaşlı adam hala dağlarda yürümekten zevk alıyor.)
Türkçe Karşılıkları ile Örnek Cümleler:
- O, hala maraton koşan canlı bir 80 yaşındadır.
- Canlı kedi odayı hızla geçti.
- Canlı dansçı sahnede kolayca sıçradı.
- Canlı köpek topun peşinden koştu.
- Büyükannem canlı olabilir ama hala bastonuna ihtiyacı var.
- Canlı genç sporcu finiş çizgisine kadar koştu.
- Canlı kalabalık geçen geçit törenini alkışladı.
- Canlı maymun dalından dala sıçradı.
- Yaşına rağmen, canlı adam hala basketbol oynamaktan keyif alıyor.
- Canlı at tarlalardan geçerek koştu.
- Canlı bebek parkta enerjisiyle koştu.
- Canlı kuş ağaçtan ağaca uçuştu.
- Canlı aktris karmaşık dans rutinini kolayca gerçekleştirdi.
- Canlı müzisyen büyük bir tutkuyla piyano çaldı.
- Canlı çimlerin kızları devre arası gösterisi sırasında zıpladı ve döndü.
- Canlı sincap ağaç gövdesinde hızla tırmandı.
- Canlı yüzücü havuzda kolayca yüzüyor.
- Canlı aktör aksiyon filminde tüm kendi dublörlerini gerçekleştirdi.
- Canlı çiçekler bahçeye renk kattı.
- Canlı yaşlı adam hala dağlarda yürümekten zevk alıyor.
Hemen Yorum Yaz