Sprawl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sprawl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sprawl Nedir?

Sprawl, çarpık kentleşme anlamına gelir. Bu terim, hızla büyüyen şehirlerin çevresindeki kırsal alanların hızlıca yerleşime açılması ve çevresel sınırların aşılması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Sprawl is a growing problem in many cities around the world. (Sprawl, dünyadaki birçok şehirde büyüyen bir sorun.)
  2. Urban sprawl often leads to increased traffic congestion. (Kentsel sprawl, sıklıkla artan trafik sıkışıklığına neden olur.)
  3. The sprawl of the city has led to the destruction of many natural habitats. (Şehirlerin sprawlı, birçok doğal yaşam alanının yok olmasına neden oldu.)
  4. Sprawl can be a major contributor to air pollution. (Çarpık kentleşme, hava kirliliğine büyük katkıda bulunabilir.)
  5. Many people believe that sprawl is a result of poor urban planning. (Birçok insan, sprawl‘ın kötü kentsel planlamanın bir sonucu olduğuna inanıyor.)
  6. The city’s sprawl has made it difficult for people to get around without a car. (Şehirdeki çarpık kentleşme, insanların arabasız dolaşmasını zorlaştırdı.)
  7. The sprawl of the suburbs has led to the loss of farmland in many areas. (Banliyölerin sprawl‘ı, birçok bölgede tarım arazilerinin kaybına neden oldu.)
  8. Sprawl can have a negative impact on a city’s economy. (Çarpık kentleşme, bir şehrin ekonomisine olumsuz etki yapabilir.)
  9. Many environmentalists believe that sprawl is a threat to the planet’s natural resources. (Birçok çevreci, sprawl‘ın dünyanın doğal kaynaklarına bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.)
  10. The sprawl of the city has led to an increase in crime rates. (Şehirlerin

style=”color:blue; font-weight:bold;”>sprawlı, suç oranlarında bir artışa neden oldu.)
11. Some people enjoy living in the suburbs, despite the sprawl. (Bazı insanlar, sprawl‘a rağmen banliyölerde yaşamaktan keyif alırlar.)

  1. The government is taking steps to reduce sprawl in urban areas. (Hükümet, kentsel alanlarda sprawl‘ı azaltmak için adımlar atıyor.)
  2. The sprawl of the city has led to a loss of community spirit in many neighborhoods. (Şehirlerin sprawl‘ı, birçok mahallede topluluk ruhunun kaybolmasına neden oldu.)
  3. Many cities have tried to combat sprawl by promoting public transportation. (Birçok şehir, toplu taşımacılığı teşvik ederek sprawl‘a karşı mücadele etmeye çalıştı.)
  4. The sprawl of the city has led to an increase in the use of automobiles. (Şehirlerin sprawl‘ı, arabaların kullanımında bir artışa neden oldu.)
  5. Some people believe that sprawl is a natural result of urban growth. (Bazı insanlar, sprawl‘ın kentsel büyümenin doğal bir sonucu olduğuna inanıyor.)
  6. The sprawl of the city has led to a decrease in green space and parks. (Şehirlerin sprawl‘ı, yeşil alan ve parkların azalmasına neden oldu.)
  7. Many people believe that sprawl is a threat to the quality of life in urban areas. (Birçok insan, sprawl‘ın kentsel alanlardaki yaşam kalitesine bir tehdit oluşturduğuna inanıyor.)
  8. The sprawl of the city has led to a decrease in public services in some areas. (Şehirlerin sprawl‘ı, bazı bölgelerde kamu hizmetlerinin azalmasına neden oldu.)
  9. Urban sprawl can make it difficult for low-income families to access

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.