Sportiveness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sportiveness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sportiveness

Türkçe Anlamı: Sportiflik, spor yapma isteği ve hevesi.

1. Sportiveness is an essential part of a healthy lifestyle. (Sportiflik sağlıklı bir yaşam tarzının önemli bir parçasıdır.)
2. John always shows sportiveness in every activity he participates in. (John her katıldığı etkinlikte sportiflik gösterir.)
3. The coach emphasizes the importance of sportiveness in their team. (Antrenör, takımlarında sportiflik öneminin altını çiziyor.)
4. Lack of sportiveness can lead to a sedentary lifestyle. (Spor yapma isteğinin olmaması, hareketsiz bir yaşama neden olabilir.)
5. Maria’s sportiveness motivates her friends to be more active. (Maria’nın sportifliği, arkadaşlarını daha aktif olmaya teşvik ediyor.)
6. A healthy competition requires a level of sportiveness from all the participants. (Sağlıklı bir rekabet, tüm katılımcılardan bir seviyede sportiflik gerektirir.)
7. The player’s sportiveness was appreciated by the spectators. (Seyirciler, oyuncunun sportifliğini takdir etti.)
8. The spirit of sportiveness should be maintained both on and off the field. (Sahada ve saha dışında da sportiflik ruhu korunmalıdır.)
9. A fair and sportive attitude is important for building strong relationships. (Adil ve sportif bir tutum, sağlam ilişkiler kurmak için önemlidir.)
10. Tom always takes the sportive approach in dealing with conflicts. (Tom, çatışmalarla başa çıkarken her zaman sportif bir yaklaşım benimser.)
11. The team’s sportive behavior impressed the judges. (Takımın sportif davranışı hakemleri etkiledi.)
12. A good coach should promote sportiveness among their players. (İyi bir antrenör, oyuncuları arasında sportifliği teşvik etmelidir.)
13. The athlete’s sportiveness was recognized with a special award. (Sporcu

‘nın sportifliği, özel bir ödülle ödüllendirildi.)
14. A friendly game can still be competitive and sportive at the same time. (Dostça bir oyun aynı zamanda rekabetçi ve sportif olabilir.)

15. Good sportsmanship requires a high level of sportiveness. (İyi bir spor ahlakı, yüksek bir sportiflik seviyesi gerektirir.)
16. It’s important to maintain a sense of sportiveness even when facing a tough opponent. (Zorlu bir rakiple karşılaşırken bile, bir sportiflik hissi korumak önemlidir.)
17. The team’s captain is a great example of sportiveness. (Takım kaptanı, sportiflik konusunda harika bir örnektir.)
18. Playing sports can help develop a sense of sportiveness in children. (Spor oynamak, çocuklarda bir sportiflik hissi geliştirmeye yardımcı olabilir.)
19. In order to maintain a healthy lifestyle, it’s important to incorporate sportiveness into your daily routine. (Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek için, günlük rutininize sportiflik eklemek önemlidir.)
20. The essence of sports is not just about winning, but also about sportiveness and fair play. (Sporun özü sadece kazanmakla ilgili değil, aynı zamanda sportiflik ve adil oyunla ilgilidir.)