Spite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

SPITE

Spite, birinin zararına veya rahatsızlığına neden olmak için yapılan kötü niyetli eylemlerdir.

Örnek cümleler:

1. She refused to attend the party out of spite for her ex-boyfriend. (Eski erkek arkadaşına karşı bir kıskançlık nedeniyle partiye gitmeyi reddetti.)
2. His decision to quit his job was out of spite towards his boss. (Patronuna karşı kin dolayısıyla işinden ayrılma kararı aldı.)
3. She left the room in a fit of spite. (Kıskançlık krizine girerek odadan çıktı.)
4. He didn’t invite his sister to the wedding out of spite. (Kız kardeşini düğüne davet etmedi, çünkü ona karşı bir öfke duyuyordu.)
5. The neighbor parked his car in front of our driveway out of spite. (Komşu aracını öfkesinden dolayı önümüze park etti.)
6. She purposely forgot to water the plants out of spite towards her roommate. (Odasına karşı kininden dolayı bitkileri sulamayı bilerek unuttu.)
7. He declined the job offer out of spite towards his former colleague. (Eski meslektaşına karşı öfkeden dolayı iş teklifini reddetti.)
8. She tore up his letter out of spite. (Kıskançlıktan mektubunu yırttı.)
9. He spread false rumors about her out of spite. (Kıskançlıktan sahte söylentiler yaydı.)
10. She gave him the wrong directions out of spite. (Kıskançlıktan yanlış yönlendirmeler yaptı.)
11. He vandalized the company’s property out of spite. (Öfkeden dolayı şirketin malını tahrip etti.)
12. She refused to let him borrow her car out of spite. (Öfkesinden dolayı arabasını ödünç vermek istemedi.)
13. He purposely made a mess in the kitchen out of spite. (Mutfakta kasıtlı olarak dağılık yarattı.)
14. She purposely ignored his phone calls out of spite. (Kıskançlıktan dolayı telefonlarını kasıtlı olarak görmezden geldi.)
15. He threw away her favorite shirt out of spite. (Kıskançlıktan dolayı en sevdiği gömleğini çöpe attı.)
16. She made a scene at the restaurant out of spite. (Kıskançlıktan dolayı restoranda skandal çıkardı.)
17. He gave her a bad reference out of spite. (Kıskançlıktan dolayı ona kötü bir referans verdi.)
18. She canceled their plans at the last minute out of spite. (Kıskançlıktan dolayı son dakikada planlarını iptal etti.)
19. He purposely left the toilet seat up out of spite towards his girlfriend. (Kız arkadaşına karşı kıskançlıktan kasıtlı olarak tuvalet kapağını açık bıraktı.)
    20

20. She gave him the wrong information about the meeting out of spite. (Kıskançlıktan dolayı toplantıyla ilgili yanlış bilgi verdi.)

(Turkish translations are provided in parentheses)

Note: It is important to remember that spiteful actions are not healthy or productive ways to deal with negative emotions. It is always better to address and resolve conflicts in a respectful and constructive manner.