Speedometer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Speedometer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Speedometer Nedir?

Speedometer, bir aracın hızını ölçmek için kullanılan bir alettir. Bu alet, aracın hızını kilometre veya mil cinsinden gösterir.

20 örnek cümle:

1. My car’s speedometer showed that I was driving at 60 kilometers per hour.
   (Taşıtımın hız göstergesi, saatte 60 kilometre hızla gittiğimi gösterdi.)

2. I looked down at the speedometer and saw that I was going too fast.
   (Hız göstergesine baktım ve çok hızlı gittiğimi gördüm.)

3. The speedometer on my bike is broken, so I have no idea how fast I’m going.
   (Bisikletimin hız göstergesi bozuk, bu yüzden ne kadar hızlı gittiğimi bilmiyorum.)

4. The car’s speedometer went all the way up to 220 kilometers per hour, but I never drive that fast.
   (Aracın hız göstergesi tam 220 kilometre hıza kadar çıktı, ama ben hiç bu kadar hızlı gitmem.)

5. The police officer checked the speedometer to see if I was speeding.
   (Polis memuru, benim hızlı gidiyor olup olmadığımı kontrol etmek için hız göstergesine baktı.)

6. The mechanic had to replace the speedometer cable because it was worn out.
   (Ustabaşı, hız göstergesi kablosunu eskidiği için değiştirmek zorunda kaldı.)

7. I love the digital speedometer on my new car. It’s so easy to read.
   (Yeni arabamdaki dijital hız göstergesini seviyorum. Çok kolay okunuyor.)

8. The speedometer on my friend’s car is broken, so I had to use my phone to check our speed.
   (Arkadaşımın arabasının hız göstergesi bozuk olduğu için, hızımızı kontrol etmek için telefonumu kullanmak zorunda kaldım.)

9. I can tell when my dad is driving because he always looks at the speedometer.
   (Babamın araba kullanıp kullanmadığını hız göstergesine bakarak anlayabilirim.)

10. The speedometer needle was shaking because the road was so bumpy.
    (Hız göstergesi iğnesi, yolun çok çukurlu olması nedeniyle sallanıyordu.)

11. I glanced at the speedometer and saw that I was going 10 kilometers over the speed limit.
    (Hız göstergesine göz attım ve hız limitinin 10 kilometre üzerinde gittiğimi gördüm.)

12. The speedometer light was too bright, so I had to turn it off while I was driving at night.
    (Hız göstergesi lambası çok parlaktı, bu yüzden gece sürerken kapatmak zorunda kaldım.)

13. The speedometer in my car is in miles per hour, but I prefer kilometers per hour.
    (Arabamdaki hız göstergesi mil/saat cinsinden, ama ben kilometre/saat cinsinden tercih ederim.)

14. The speedometer reading was inaccurate because the tire pressure was too

low.
(Hız göstergesi okuması doğru değildi çünkü lastik basıncı çok düşüktü.)

15. I always make sure to check the speedometer before I start driving.
    (Sürmeye başlamadan önce hız göstergesini kontrol etmeyi her zaman yaparım.)

16. The speedometer cable got tangled with some other wires, so it took a while to fix it.
    (Hız göstergesi kablosu başka bazı tellerle karıştı, bu yüzden düzeltmek biraz zaman aldı.)

17. The speedometer on my motorcycle is really small, so it’s hard to read when I’m going fast.
    (Motosikletimdeki hız göstergesi gerçekten küçük olduğundan, hızlı giderken okumak zor.)

18. The speedometer is an important safety feature in any vehicle.
    (Hız göstergesi, herhangi bir araçta önemli bir güvenlik özelliğidir.)

19. I saw the needle on the speedometer move as I pressed down on the gas pedal.
    (Gaz pedalına bastığımda, hız göstergesindeki iğnenin hareket ettiğini gördüm.)

20. The speedometer was one of the first things I looked at when I test drove the car.
    (Arabayı test sürerken baktığım ilk şeylerden biri hız göstergesiydi.)