Speculation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Speculation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Speculation

Speculation, bir konu hakkında tahmin yapmak veya spekülasyon yapmak anlamına gelir. Bu kelime finansal piyasalarda fiyat değişimlerine ilişkin tahminler için de kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Speculation about the future of the company has caused its stock price to fluctuate. (Şirketin geleceği hakkında spekülasyon, stok fiyatının dalgalanmasına neden oldu.)
2. It’s all just speculation until we have concrete evidence. (Somut kanıt olmadan hepsi sadece spekülasyon.)
3. The speculation surrounding the new product launch has been intense. (Yeni ürün lansmanı etrafındaki spekülasyon yoğun oldu.)
4. The newspaper article was based on speculation rather than fact. (Gazete makalesi gerçek değil, spekülasyon üzerine kuruluydu.)
5. Speculation about who will win the election is rampant. (Seçimi kimin kazanacağı hakkındaki spekülasyon yaygın.)
6. The team’s poor performance has led to speculation about the coach’s job security. (Takımın kötü performansı, koçun iş güvenliği hakkında spekülasyon yapılmasına neden oldu.)
7. The speculation that the company is going bankrupt is unfounded. (Şirketin iflas edeceği spekülasyonu temelsizdir.)
8. Some investors engage in speculation to try and make quick profits. (Bazı yatırımcılar, hızlı kazanç elde etmek için spekülasyon yaparlar.)
9. The speculation that the athlete is using performance-enhancing drugs has not been proven. (Sporcunun performans arttırıcı ilaçlar kullandığı spekülasyonu kanıtlanmadı.)
10. The speculation that there will be a recession next year is causing concern among economists. (Gelecek yıl bir durgunluk olacağı spekülasyonu, ekonomistler arasında endişe yaratıyor.)
11. The speculation that the company will be acquired by a competitor is just a rumor. (Şirketin bir rakip tarafından satın alınacağı spekülasyonu sadece bir söylenti.)
12. The speculation that the celebrity couple is getting a divorce has not been confirmed. (Ünlü çiftin boşanacağı spekülasyonu onaylanmadı.)
13. The speculation that the team

‘s star player will be traded to another team is causing anxiety among fans. (Takımın yıldız oyuncusunun başka bir takıma takas edileceği spekülasyonu, taraftarlar arasında kaygı yaratıyor.)
14. The speculation that the company’s new CEO will make drastic changes to the business has not been confirmed. (Şirketin yeni CEO’sunun işletmede köklü değişiklikler yapacağı spekülasyonu onaylanmadı.)

15. The speculation that the stock market will crash is causing some investors to panic. (Hisse senedi piyasasının çökeceği spekülasyonu, bazı yatırımcıların paniklemesine neden oluyor.)
16. The speculation that the government will raise taxes is causing concern among taxpayers. (Hükümetin vergileri artıracağı spekülasyonu, vergi mükellefleri arasında endişe yaratıyor.)
17. The speculation that the new restaurant in town will be a huge success is based on its talented chef. (Kasabada yeni açılan restoranın başarılı olacağı spekülasyonu, yetenekli şefine dayanıyor.)
18. The speculation that the company’s profits will increase next quarter is based on optimistic projections. (Şirketin gelecek çeyrekte karlarının artacağı spekülasyonu, iyimser projeksiyonlara dayanıyor.)
19. The speculation that the celebrity’s new haircut is a sign of a major life change is just gossip. (Ünlünün yeni saç kesiminin büyük bir hayat değişikliğinin işareti olduğu spekülasyonu sadece dedikodu.)
20. The speculation that the team will win the championship this year is based on their impressive performance in the playoffs. (Takımın bu yıl şampiyonluğu kazanacağı spekülasyonu, playofflarda etkileyici performanslarına dayanıyor.)