Spatially İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spatially İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Spatially Nedir?


Spatially, bir alan veya mekânın konum ve yerleşim özellikleriyle ilgili bir kavramdır. İngilizcede “spatial” kelimesinden türetilmiştir.

Örnek cümleler:

  1. Spatially speaking, New York City is one of the largest cities in the world. (Konumsal olarak, New York City dünyanın en büyük şehirlerinden biridir.)
  2. The students were asked to create a spatial map of their classroom. (Öğrencilerden sınıflarının mekansal haritasını oluşturmaları istendi.)
  3. The study focused on the spatial distribution of the population in the region. (Araştırma, bölgedeki nüfusun konumsal dağılımına odaklandı.)
  4. The architects carefully considered the spatial relationships between the different parts of the building. (Mimarlar, binanın farklı parçaları arasındaki mekansal ilişkileri dikkatle değerlendirdiler.)
  5. The game requires players to have a good understanding of spatial reasoning. (Oyun, oyuncuların iyi bir mekansal düşünme becerisine sahip olmalarını gerektirir.)
  6. The company used spatial analysis to identify the most profitable locations for its stores. (Şirket, mağazaları için en karlı yerleri belirlemek için mekansal analiz kullandı.)
  7. The city council is considering changes to the spatial zoning regulations. (Belediye meclisi, mekansal imar yönetmeliklerinde değişiklik yapmayı düşünüyor.)
  8. The artist’s work explores the spatial relationships between objects and the surrounding space. (Sanatçının çalışması, nesneler arasındaki mekansal ilişkileri ve çevreleyen alanı keşfeder.)
  9. The museum’s exhibits are arranged in a spatially coherent manner. (Müzenin sergileri, mekansal olarak tutarlı bir şekilde düzenlenmiştir.)
  10. The satellite imagery provided

=”color:blue; font-weight:bold;”>spatial data on the extent of the damage caused by the earthquake. (Uydu görüntüleri, depremin neden olduğu hasarın mekansal verilerini sağladı.)
11. The city’s spatial layout is characterized by a grid of streets and avenues. (Şehrin mekansal düzeni, sokaklar ve caddelerin bir ızgara şeklinde düzenlenmesiyle karakterize edilir.)

  1. The software allows users to create spatial models of buildings and other structures. (Yazılım, kullanıcıların binalar ve diğer yapılar için mekansal modeller oluşturmasına olanak tanır.)
  2. The study investigated the spatial distribution of plant species in the area. (Araştırma, bölgedeki bitki türlerinin konumsal dağılımını inceledi.)
  3. The architect created a spatial design that maximized the use of natural light. (Mimar, doğal ışığın kullanımını en üst düzeye çıkaran bir mekansal tasarım oluşturdu.)
  4. The game involves solving spatial puzzles to progress to the next level. (Oyun, bir sonraki seviyeye geçmek için mekansal bulmacaların çözülmesini gerektirir.)
  5. The city’s spatial plan includes provisions for parks and green spaces. (Şehrin mekansal planı, parklar ve yeşil alanlar için hükümler içerir.)
  6. The artist used spatial composition to create a sense of depth in the painting. (Sanatçı, resimde bir derinlik hissi yaratmak için mekansal kompozisyon kullandı.)
  7. The study found a spatial correlation between air pollution levels and asthma rates in the city. (Araştırma, şehirdeki hava kirliliği seviyeleri ile astım oranları arasında bir konumsal ilişki buldu.)
  8. The museum’s exhibits are arranged spatially to create a narrative about the history of the region. (Müzenin ser

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.