Sorry Ass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorry Ass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sorry Ass İle İlgili Cümleler

Sorry Ass, Türkçe karşılığı olarak “üzgün, kusurlu” anlamına gelir. Aşağıda Sorry Ass kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanılan 20 örnek cümlesi verilmiştir:

  1. I feel like a sorry ass for forgetting your birthday. (Doğum gününü unuttuğum için kendimi çok kusurlu hissediyorum.)
  2. He’s a sorry ass excuse for a boss. (O, bir patron için çok kusurlu bir bahane.)
  3. The sorry ass team lost the game again. (Üzgün takım yine maçı kaybetti.)
  4. She apologized for being a sorry ass friend. (O, kusurlu bir arkadaş olduğu için özür diledi.)
  5. Don’t be such a sorry ass, just apologize. (Özür dilemek için çok üzgün biri olma.)
  6. The sorry ass car broke down on the way to the party. (Üzgün araba partiye giderken bozuldu.)
  7. He made a sorry ass attempt at fixing the sink. (Lavaboyu tamir etmeye kalktığında çok kusurlu bir deneme yaptı.)
  8. I’m sorry for being a sorry ass girlfriend. (Kusurlu bir kız arkadaş olduğum için üzgünüm.)
  9. She’s a sorry ass excuse for a musician. (O, bir müzisyen için çok kusurlu bir bahane.)
  10. I’m a sorry ass cook, but I’ll try my best. (Kusurlu bir aşçıyım ama elimden geleni yapacağım.)
  11. The sorry ass teacher gave us a lot of homework. (Üzgün öğretmen bize çok ödev verdi.)
  12. He’s a sorry ass excuse for a husband. (O, bir koca için çok kusurlu bir bahane.)
  13. I’m a sorry ass dancer, but I love it anyway. (Kusurlu bir dansçıyım ama yine de seviyorum.)
  14. The sorry ass movie was a waste of time. (Üzgün film zaman kaybıydı.)
  15. She felt like a sorry ass after the argument. (Tartışmadan sonra kendini çok kusurlu hissetti.)
  16. He’s a sorry ass excuse for a father. (O, bir baba için çok kusurlu bir bahane.)
  17. I’m a sorry ass singer, but I’ll sing anyway. (Kusurlu bir şarkıcıyım ama yine de söyleyeceğim.)
  18. The sorry ass pizza was burnt and cold. (Üzgün pizza yanık ve soğuktu.)
  19. She’s a sorry ass excuse for a friend. (O, bir arkadaş için çok kusurlu bir bahane.)
  20. He’s a sorry ass player, he always loses. (O, bir oyuncu için çok kusurlu, her zaman kaybediyor.)
  1. The sorry ass project was a disaster from the start. (Üzgün proje başından beri bir felaketti.)
  2. She’s a sorry ass employee, always showing up late. (O, bir çalışan için çok kusurlu, her zaman geç kalıyor.)
  3. He felt like a sorry ass after drinking too much at the party. (Partide çok içtikten sonra kendini çok kusurlu hissetti.)
  4. The sorry ass excuse for a meal was barely edible. (Yemek için çok kusurlu bir bahane vardı, neredeyse yenilebilir değildi.)
  5. I’m a sorry ass student, I should have studied harder for the exam. (Kusurlu bir öğrenciyim, sınava daha sıkı çalışmalıydım.)

Not:

Örneklere bakarak “sorry ass” kelimesinin oldukça olumsuz bir anlam taşıdığını söyleyebiliriz. Bu nedenle, kelimeyi kullanmadan önce durumun ciddiyetini ve kelimenin uygunluğunu gözden geçirmekte fayda var.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.