Snog İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
SNOG
Snog, İngilizce argo dilinde öpüşmek anlamına gelir.
- We snogged all night long. (Bütün gece öpüştük.)
- I saw them snogging in the corner. (Köşede öpüştüklerini gördüm.)
- They were caught snogging in the cinema. (Sinemada öpüşürken yakalandılar.)
- She snogged her boyfriend goodbye. (Erkek arkadaşına öpücük vererek vedalaştı.)
- He wanted to snog her but she refused. (Onu öpmek istedi ama o reddetti.)
- They snogged passionately in the rain. (Yağmurda tutkulu bir şekilde öpüştüler.)
- She snogged him to make her ex-boyfriend jealous. (Eski erkek arkadaşını kıskandırmak için onu öptü.)
- They snogged under the stars. (Yıldızların altında öpüştüler.)
- He snogged her on the dancefloor. (Dans pistinde onu öptü.)
- She snogged a stranger at the party. (Partide bir yabancıyla öpüştü.)
- They snogged in the backseat of the car. (Arka koltukta öpüştüler.)
- He snogged her neck softly. (Boynunu nazikçe öptü.)
- They snogged goodbye before she left. (Ayrılmadan önce vedalaşmak için öpüştüler.)
- She snogged him to cheer him up. (Onu neşelendirmek için onu öptü.)
- They snogged in the elevator. (Asansörde öpüştüler.)
- He snogged her cheek. (Yanağını öptü.)
- She snogged him to show her love. (Aşkını göstermek için onu öptü.)
- They snogged in the park. (Parkta öpüştüler.)
- He snogged her hand. (Elini öptü.)
- They snogged at the beach. (Plajda öpüştüler.)
- She snogged him to make up after their fight. (Kavga ettikten sonra barışmak için onu öptü.)
- They snogged at the concert. (Konserde öpüştüler.)
- He snogged her forehead. (Alnını öptü.)
- She snogged him to celebrate their anniversary. (Yıldönümlerini kutlamak için onu öptü.)
- They snogged in front of everyone. (Herkesin önünde öpüştüler.)
- He snogged her passionately on the couch. (Kanepede tutkulu bir şekilde onu öptü.)
- She snogged him to show her gratitude. (Minnettarlığını göstermek için onu öptü.)
- They snogged on the balcony. (Balkonda öpüştüler.)
- He snogged her earlobe. (Kulağının memesini öptü.)
- She snogged him to make him forgive her. (Onu affettirmek için onu öptü.)
Türkçe Karşılığı
- Bütün gece öpüştük.
- Köşede öpüştüklerini gördüm.
- Sinemada öpüşürken yakalandılar.
- Erkek arkadaşına öpücük vererek vedalaştı.
- Onu öpmek istedi ama o reddetti.
- Yağmurda tutkulu bir şekilde öpüştüler.
- Eski erkek arkadaşını kıskandırmak için onu öptü.
- Yıldızların altında öpüştüler.
- Dans pistinde onu öptü.
- Partide bir yabancıyla öpüştü.
- Arka koltukta öpüştüler.
- Boynunu nazikçe öptü.
- Ayrılmadan önce vedalaşmak için öpüştüler.
- Onu neşelendirmek için onu öptü.
- Asansörde öpüştüler.
- Yanağını öptü.
- Aşkını göstermek için onu öptü.
- Parkta öpüştüler.
- Elini öptü.
- Plajda öpüştüler.
- Kavga ettikten sonra barışmak için onu öptü.
- Konserde öpüştüler.
- Alnını öptü.
- Yıldönümlerini kutlamak için onu öptü.
- Herkesin önünde öpüştüler.
- Kanepede tutkulu bir şekilde onu öptü.
- Minnettarlığını göstermek için onu öptü.
- Balkonda öpüştüler.
- Kulağının memesini öptü.
- Onu affettirmek için onu öptü.
Hemen Yorum Yaz