Snake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Snake Nedir?
Snake, yılan anlamına gelir. Bu kelime genellikle hayvan dünyasında geçer ve sürüngenler sınıfına dahil olan yılanları ifade eder.
Örnek cümleler:
- The snake slithered through the grass. (Yılan çimenlerin arasından süründü.)
- I am afraid of snakes. (Yılanlardan korkarım.)
- The snake shed its skin. (Yılan derisini değiştirdi.)
- A snake appeared in the garden. (Bahçede bir yılan belirdi.)
- The snake bit the man. (Yılan adamı ısırıldı.)
- The snake coiled itself around the tree. (Yılan ağaca dolandı.)
- Snakes are cold-blooded animals. (Yılanlar soğuk kanlı hayvanlardır.)
- Some people keep snakes as pets. (Bazı insanlar yılanları evcil hayvan olarak beslerler.)
- The snake hissed at me. (Yılan bana tısladı.)
- The snake swallowed the mouse whole. (Yılan fareyi tamamen yuttu.)
- Snake venom can be deadly. (Yılan zehri ölümcül olabilir.)
- The snake crawled into its hole. (Yılan deliğine süründü.)
- Some species of snakes are endangered. (Bazı yılan türleri tehlikedeki türler arasındadır.)
- The snake moved silently through the water. (Yılan sessizce suyun içinden hareket etti.)
- The snake charmer played his flute. (Yılan oynatan flüt çaldı.)
- Snakes are important predators in many ecosystems. (Yılanlar birçok ekosistemde önemli avcılardır.)
- Some people are afraid of snakes because they are venomous. (Bazı insanlar yılanlardan korkarlar çünkü zehirlidirler.)
- The snake’s skin was patterned with scales. (Yılanın derisi pullarla desenlenmişti.)
- A snake can swallow prey larger than its own head. (Bir yılan kendi kafasından daha büyük avları yutabilir.)
- Snakes are fascinating creatures that have been the subject of many myths and legends. (Yılanlar birçok efsanenin ve efsanenin konusu olan büyüleyici yaratıklardır.)
More Snake Sentences
- The snake was camouflaged against the rocks. (Yılan kayaların arasında kamufle olmuştu.)
- She recoiled in fear when she saw the snake. (Yılanı gördüğünde korkudan geri çekildi.)
- The snake venom can paralyze its prey. (Yılan zehri avını felç edebilir.)
- He was bitten by a snake while hiking in the mountains. (Dağlarda yürüyüş yaparken bir yılan tarafından ısırıldı.)
- Some people use snake oil as a traditional remedy. (Bazı insanlar geleneksel bir çare olarak yılan yağı kullanırlar.)
- The snake charmer performed in front of a captivated audience. (Yılan oynatan hayranlıkla izleyen bir kitle önünde performans sergiledi.)
- The snake slithered out of its hiding place. (Yılan saklandığı yerden süründü.)
- Snakes have a highly developed sense of smell. (Yılanların yüksek gelişmiş bir koku alma duyusu vardır.)
- The snake’s tongue flicked in and out as it tasted the air. (Yılanın dili, havayı tadarak içeri ve dışarı çıktı.)
- He was fascinated by the intricate patterns on the snake’s skin. (Yılanın derisindeki karmaşık desenlerden büyülenmişti.)
- Some species of snakes can glide through the air. (Bazı yılan türleri havada süzülebilir.)
- The snake hissed and raised its head in a threatening manner. (Yılan tısladı ve tehditkar bir şekilde başını kaldırdı.)
- The snake’s bite was treated with antivenom. (Yılan ısırığı antivenom ile tedavi edildi.)
- The snake coiled around its prey and squeezed tightly. (Yılan avını sardı ve sıkıca sıktı.)
- Snakes are important in many cultures as symbols of wisdom or danger. (Yılanlar birçok kültürde bilgelik veya tehlike sembolü olarak önemlidirler.)
- The snake moved slowly and deliberately towards its prey. (Yılan yavaş ve kararlı bir şekilde avına doğru hareket etti.)
- She was surprised to see a snake in the middle of the city. (Şehir merkezinde bir yılan görmek onu şaşırtmıştı.)
- The snake’s scales shimmered in the sunlight. (Yılanın pulları güneş ışığında parlaklık gösterdi.)
- Snakes are often used in medical research. (Yılanlar sıklıkla tıbbi araştırmal
Hemen Yorum Yaz