Smuggle Out Of The Country İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Smuggle Out Of The Country İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Smuggle Out Of The Country

Smuggle Out Of The Country, “Ülkeyi Kaçırmak” anlamına gelir. Bu ifade, yasa dışı yollarla ülke dışına mal, para veya insan kaçırma eylemini ifade eder. Aşağıda, “smuggle out of the country” ifadesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir:

  1. The drug traffickers attempted to smuggle out of the country a large quantity of cocaine. (Uyuşturucu tacirleri, büyük miktarda kokaini ülke dışına kaçırmaya çalıştılar.)
  2. The fugitive was caught trying to smuggle himself out of the country. (Kaçak, kendisini ülke dışına kaçırmaya çalışırken yakalandı.)
  3. The smugglers were arrested for trying to smuggle rare artifacts out of the country. (Kaçakçılar, nadir eserleri ülke dışına kaçırmaya çalıştıkları için tutuklandı.)
  4. The government has implemented strict measures to prevent people from smuggling money out of the country. (Hükümet, insanların ülke dışına para kaçırmalarını önlemek için sıkı önlemler uyguladı.)
  5. The airport authorities have been instructed to be vigilant and prevent anyone from smuggling out of the country. (Havaalanı yetkililerine, uyanık olmaları ve herhangi birinin ülke dışına kaçmasını önlemeleri talimatı verildi.)
  6. The authorities intercepted a boat attempting to smuggle illegal immigrants out of the country. (Yetkililer, yasadışı göçmenleri ülke dışına kaçırmaya çalışan bir tekneyi durdurdu.)
  7. The customs officials found several unregistered diamonds in the suspect’s bag, indicating an attempt to smuggle them out of the country. (Gümrük görevlileri, şüphelinin çantasında kayıt altına alınmamış birkaç elmas buldu ve bunları ülke dışına kaçırmaya çalıştığını gösterdi.)
  8. The authorities suspect that the smugglers have a network that allows them to easily smuggle goods out of the country. (Yetkililer, kaçakçıların ülke dışına mal kaçırmalarına izin veren bir ağları olduğundan şüpheleniyorlar.)
  9. The police have arrested a man suspected of trying to smuggle out of the country ancient artifacts. (Polis, antik eserleri ülke dışına kaçırmaya çalışan şüpheli bir adamı tutukladı.)
  10. The government has tightened security at the border to prevent smugglers from smuggling people out of the country. (Hükümet, kaçakçıların insanları ülke dışına kaçırmalarını önlemek için sınırda güvenliği sıkılaştırdı.)
  11. The authorities have seized a large amount of cash that was being smuggled out of the country. (Yetkililer, ülke dışına kaçırılmakta olan büyük bir miktar parayı ele geçirdi.)
  12. The smugglers attempted

to smuggle out of the country exotic birds, but they were caught by the wildlife officials. (Kaçakçılar, egzotik kuşları ülke dışına kaçırmaya çalıştılar ancak doğa koruma görevlileri tarafından yakalandılar.)
13. The government has issued a warning to anyone who attempts to smuggle out of the country any artifacts of cultural significance. (Hükümet, kültürel öneme sahip herhangi bir eseri ülke dışına kaçırmaya çalışan herkesi uyardı.)

  1. The authorities have discovered a tunnel that was being used to smuggle drugs out of the country. (Yetkililer, ülke dışına uyuşturucu kaçırmak için kullanılan bir tünel keşfettiler.)
  2. The police have arrested a group of smugglers who were trying to smuggle out of the country a large amount of counterfeit goods. (Polis, büyük miktarda sahte malı ülke dışına kaçırmaya çalışan bir kaçakçı grubunu tutukladı.)
  3. The smugglers attempted to bribe the customs officials to allow them to smuggle out of the country illegal goods. (Kaçakçılar, yasadışı malları ülke dışına kaçırmalarına izin vermek için gümrük görevlilerini rüşvet vermeye çalıştılar.)
  4. The government is offering a reward to anyone who provides information about people who are trying to smuggle out of the country valuable items. (Hükümet, değerli eşyaları ülke dışına kaçırmaya çalışan kişiler hakkında bilgi verenlere ödül veriyor.)
  5. The authorities suspect that the smugglers have connections with organized crime syndicates, allowing them to easily smuggle out of the country illegal goods. (Yetkililer, kaçakçıların organize suç örgütleriyle bağlantıları olduğundan şüpheleniyorlar ve bu sayede yasadışı malları ülke dışına kaçırmalarının kolaylaştığını düşünüyorlar.)
  6. The airport security has been increased to prevent anyone from attempting to smuggle out of the country weapons or explosives. (Havaalanı güvenliği, silah veya patlayıcıları ülke dışına kaçırmaya çalışan herhangi birinin önlenmesi için artırıldı.)
  7. The smugglers were caught red-handed trying to smuggle out of the country a rare species of turtle. (Kaçakçılar, nadir bir kaplumbağa türünü ülke dışına kaçırmaya çalışırken suçüstü yakalandılar.)

(Son) – The authorities take the act of smuggle out of the country seriously and have implemented measures to prevent it. (Yetkililer, ülke dışına kaçırmayı ciddiye alıyorlar ve önlemek için tedbirler almışlardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.