Slope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slope Nedir?

Slope, bir eğri veya doğrunun yamaç veya eğim derecesini ifade eden bir terimdir.

1. The slope of this hill is too steep for me to climb. (Bu tepenin eğimi benim tırmanmam için çok dik.)
2. The slope of the graph shows a gradual increase. (Grafiğin eğimi yavaş bir artış gösteriyor.)
3. The slope of the roof allows for rainwater to easily run off. (Çatının eğimi, yağmur suyunun kolayca akmasına izin verir.)
4. The ski slope was covered in fresh powder after the snowfall. (Kar yağışından sonra, kayak pisti taze karla kaplıydı.)
5. The slope of the road was causing drivers to lose control of their cars. (Yolun eğimi sürücülerin araçlarını kontrol edememesine neden oluyordu.)
6. The slope of the line represents the rate of change in the data. (Çizginin eğimi, verilerdeki değişim oranını temsil eder.)
7. The slope of the mountain was too dangerous for climbers to attempt. (Dağın eğimi tırmanıcılar için denemeye çok tehlikeliydi.)
8. The slope of the hillside made it difficult to plant crops. (Yamaçın eğimi, tarım yapmayı zorlaştırdı.)
9. The slope of the curve indicates a negative correlation between the variables. (Eğrinin eğimi, değişkenler arasında negatif bir ilişkiyi gösterir.)
10. The slope of the beach gradually sloped down to the water’s edge. (Plajın eğimi, su kenarına doğru yavaşça azaldı.)
11. The slope of the ramp allowed for easy access to the building for wheelchair users. (Rampa’nın eğimi, tekerlekli sandalye kullananlar için binaya kolayca erişim sağladı.)
12. The slope of the trail was too steep for novice hikers. (Rotanın eğimi, acemi yürüyüşçüler için çok dikti.)
13. The slope of the hill provided a beautiful view of the city below. (Tepenin eğimi aşağıdaki şehrin güzel bir manzarasını sağladı.)
14. The slope of the curve shows a rapid increase in the data. (Eğrinin eğimi, verilerde hızlı bir artışı gösterir.)
15. The slope of the roof was covered in snow after the winter storm. (Kış fırtınasından sonra çatının eğimi karla kaplıydı.)
16. The slope of the riverbed caused the water to flow quickly downstream. (Nehir yatağının eğimi, suyun hızla akmasına neden oldu.)
17. The slope of the hill made it difficult for the construction crew to build the road. (Tepenin eğimi, inşaat ekibinin yol yapmasını zorlaştırdı.)
18. The slope of the line indicates a positive correlation between the variables. (Çizginin eğimi, değişkenler arasında pozitif bir ilişkiyi gösterir.)
    19

19. The slope of the building’s roof made it a good location for installing solar panels. (Bina çatısının eğimi, güneş panelleri kurmak için iyi bir konum sağladı.)
20. The slope of the mountain trail required hikers to use caution and proper equipment. (Dağ rotasının eğimi, yürüyüşçülerin dikkatli olmasını ve uygun ekipman kullanmasını gerektirdi.)