Skirt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Skirt Nedir?
Skirt, genellikle kadınlar tarafından giyilen, bel hizasından aşağıya doğru uzanan, geniş veya dar kesimli bir etek türüdür.
Örnek Cümleler:
- My mom always wears a long skirt when she goes to church. (Annem kiliseye giderken her zaman uzun etek giyer.)
- She looked stunning in her red skirt. (Kırmızı eteğiyle harika görünüyordu.)
- I need to buy a new skirt for the wedding next week. (Gelecek haftaki düğün için yeni bir etek almam gerekiyor.)
- She twirled around in her flowing skirt. (Akacak şekilde inen eteğiyle döndü.)
- The little girl wore a frilly pink skirt. (Küçük kız püsküllü pembe bir etek giymişti.)
- She prefers to wear skirts instead of pants. (O, pantolon yerine etek giymeyi tercih eder.)
- The skirt was too short for her liking. (Etek onun zevkine göre çok kısaydı.)
- I spilled coffee on my skirt this morning. (Bu sabah eteğime kahve döktüm.)
- She had a black leather skirt that she loved to wear. (Seyrek giydiği, siyah deri bir eteği vardı.)
- Her skirt swished as she walked. (Yürürken eteği şıpır şıpır sesler çıkarıyordu.)
- She wore a denim skirt with a white t-shirt. (Beyaz bir tişörtle kot etek giymişti.)
- She found a cute skirt on sale at the mall. (Alışveriş merkezinde indirimde sevimli bir etek buldu.)
- The long skirt made her feel elegant. (Uzun etek ona zarif hissettirdi.)
- She decided to wear a pencil skirt to the office. (Ofise kalem etek giymeye karar verdi.)
- Her floral skirt matched her top perfectly. (Çiçekli eteği, üstüyle mükemmel uyum sağladı.)
- She took off her skirt and put on her pajamas. (Etekini çıkardı ve pijamalarını giydi.)
- She tripped over her long skirt while walking up the stairs. (Merdivenleri çıkarken uzun eteğine takıldı.)
- Her grandmother gave her a beautiful vintage skirt. (Büyükannesinden güzel bir vintage etek hediye aldı.)
- The skirt flared out at the bottom. (Etek altta kabarıyordu.)
- She paired her skirt with knee-high boots. (Etekli kombinini diz üstü çizmelerle tamamladı.)
- She wore a pleated skirt for her school uniform. (Okul üniforması için plise etek giydi.)
- The skirt had a slit on the side. (Eteğin yanında bir yırtık vardı.)
- She felt uncomfortable in her tight skirt. (Dar eteğiyle rahatsız hissetti.)
- She added a belt to her loose skirt to define her waist. (Belini belirlemek için bol eteğinin üzerine bir kemer ekledi.)
- The skirt was made of a soft, flowing fabric. (Etek yumuşak, akışkan bir kumaştan yapılmıştı.)
- She tucked her shirt into her high-waisted skirt. (Gömleğini yüksek bel eteğinin içine soktu.)
- Her skirt had a ruffle hemline. (Eteğinin kenarı volanlıydı.)
- She wore a long, flowing skirt to the beach. (Plaja uzun, akacak şekilde inen bir etekle gitti.)
- She paired her skirt with a crop top for a trendy look. (Moda bir görünüm için eteğinin üzerine kısa bir üst giydi.)
- Her skirt had a bright floral pattern. (Eteğinde canlı bir çiçek deseni vardı.)
Bu örnek cümlelerle skirt kelimesinin kullanımı hakkında fikir sahibi oldunuz.
Hemen Yorum Yaz