Skirt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skirt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skirt Nedir?

Skirt, genellikle kadınlar tarafından giyilen, bel hizasından aşağıya doğru uzanan, geniş veya dar kesimli bir etek türüdür.

Örnek Cümleler:

  1. My mom always wears a long skirt when she goes to church. (Annem kiliseye giderken her zaman uzun etek giyer.)
  2. She looked stunning in her red skirt. (Kırmızı eteğiyle harika görünüyordu.)
  3. I need to buy a new skirt for the wedding next week. (Gelecek haftaki düğün için yeni bir etek almam gerekiyor.)
  4. She twirled around in her flowing skirt. (Akacak şekilde inen eteğiyle döndü.)
  5. The little girl wore a frilly pink skirt. (Küçük kız püsküllü pembe bir etek giymişti.)
  6. She prefers to wear skirts instead of pants. (O, pantolon yerine etek giymeyi tercih eder.)
  7. The skirt was too short for her liking. (Etek onun zevkine göre çok kısaydı.)
  8. I spilled coffee on my skirt this morning. (Bu sabah eteğime kahve döktüm.)
  9. She had a black leather skirt that she loved to wear. (Seyrek giydiği, siyah deri bir eteği vardı.)
  10. Her skirt swished as she walked. (Yürürken eteği şıpır şıpır sesler çıkarıyordu.)
  11. She wore a denim skirt with a white t-shirt. (Beyaz bir tişörtle kot etek giymişti.)
  12. She found a cute skirt on sale at the mall. (Alışveriş merkezinde indirimde sevimli bir etek buldu.)
  13. The long skirt made her feel elegant. (Uzun etek ona zarif hissettirdi.)
  14. She decided to wear a pencil skirt to the office. (Ofise kalem etek giymeye karar verdi.)
  15. Her floral skirt matched her top perfectly. (Çiçekli eteği, üstüyle mükemmel uyum sağladı.)
  16. She took off her skirt and put on her pajamas. (Etekini çıkardı ve pijamalarını giydi.)
  17. She tripped over her long skirt while walking up the stairs. (Merdivenleri çıkarken uzun eteğine takıldı.)
  18. Her grandmother gave her a beautiful vintage skirt. (Büyükannesinden güzel bir vintage etek hediye aldı.)
  19. The skirt flared out at the bottom. (Etek altta kabarıyordu.)
  20. She paired her skirt with knee-high boots. (Etekli kombinini diz üstü çizmelerle tamamladı.)
  1. She wore a pleated skirt for her school uniform. (Okul üniforması için plise etek giydi.)
  2. The skirt had a slit on the side. (Eteğin yanında bir yırtık vardı.)
  3. She felt uncomfortable in her tight skirt. (Dar eteğiyle rahatsız hissetti.)
  4. She added a belt to her loose skirt to define her waist. (Belini belirlemek için bol eteğinin üzerine bir kemer ekledi.)
  5. The skirt was made of a soft, flowing fabric. (Etek yumuşak, akışkan bir kumaştan yapılmıştı.)
  6. She tucked her shirt into her high-waisted skirt. (Gömleğini yüksek bel eteğinin içine soktu.)
  7. Her skirt had a ruffle hemline. (Eteğinin kenarı volanlıydı.)
  8. She wore a long, flowing skirt to the beach. (Plaja uzun, akacak şekilde inen bir etekle gitti.)
  9. She paired her skirt with a crop top for a trendy look. (Moda bir görünüm için eteğinin üzerine kısa bir üst giydi.)
  10. Her skirt had a bright floral pattern. (Eteğinde canlı bir çiçek deseni vardı.)

Bu örnek cümlelerle skirt kelimesinin kullanımı hakkında fikir sahibi oldunuz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.