Skip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skip İle İlgili Cümleler

Anlamı: “Skip” kelimesi “atlamak, geçmek, kaçırmak” anlamlarına gelir.

1. I usually skip breakfast because I’m never hungry in the morning. (Ben genellikle kahvaltıyı atlarım, çünkü sabahları asla aç değilim.)
2. Don’t skip class if you want to do well in school. (Okulda başarılı olmak istiyorsanız, derse gitmeyin.)
3. I’m going to skip the party tonight and stay home instead. (Bu gece partiye gitmeyeceğim ve evde kalacağım.)
4. She skipped over the boring parts of the book. (O, kitabın sıkıcı kısımlarını atladı.)
5. I usually skip rope as part of my exercise routine. (Benim egzersiz rutinimin bir parçası olarak genellikle ip atlama yaparım.)
6. He decided to skip town before the police arrived. (Polis gelmeden önce kasabayı terk etmeye karar verdi.)
7. She skipped a beat when she saw her ex-boyfriend at the party. (Eski erkek arkadaşını partide görünce kalbi atlamıştı.)
8. I think we can skip this meeting since we already discussed everything yesterday. (Dünkü toplantıda her şeyi zaten tartıştığımız için bu toplantıyı atlayabiliriz.)
9. The child was so excited that she couldn’t skip fast enough. (Çocuk o kadar heyecanlıydı ki yeterince hızlı atlayamadı.)
10. The dancer skipped across the stage with ease. (Dansçı sahnede kolaylıkla atladı.)
11. You can skip this question on the test if you don’t know the answer. (Cevabını bilmiyorsanız, sınava bu soruyu atlayabilirsiniz.)
12. He always skips his warm-up exercises and ends up injuring himself. (Her zaman ısınma egzersizlerini atlayıp kendisini yaralıyor.)
13. She told me to skip the mushrooms because she’s allergic to them. (Mantarları atlamamı söyledi çünkü ona alerjisi var.)
14. I’m going to skip dessert tonight because I’m trying to watch my weight. (Bu gece tatlıyı atlayacağım çünkü kilomu izlemeye çalışıyorum.)
15. We’ll have to skip the movie if we don’t get there on time. (Zamanında oraya varmaz

sak, filmi atlamak zorunda kalacağız.)
16. He skipped over the difficult question and moved on to the next one. (Zor soruyu atlayıp bir sonrakine geçti.)

17. I’m going to skip the wine and have a glass of water instead. (Şarabı atlayacağım ve yerine bir bardak su içeceğim.)
18. She skipped work today because she wasn’t feeling well. (Bugün işe gitmedi çünkü kendini iyi hissetmiyordu.)
19. The rock skipped across the surface of the lake. (Kaya gölün yüzeyinde atladı.)
20. If you’re not interested in this topic, feel free to skip this section of the book. (Bu konuyla ilgilenmiyorsanız, kitabın bu bölümünü atlamakta özgürsünüz.)