Skate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Skate (Kaykay)

Skate, kaykay yapmak anlamına gelir. Kaykay, kaykay tahtası üzerinde hareket etmek için kullanılan bir spor aracıdır.

  1. I love to skate with my friends. (Arkadaşlarımla kaykay yapmaktan hoşlanırım.)
  2. He is a professional skater. (O bir profesyonel kaykaycıdır.)
  3. She fell off her skate and hurt herself. (Kaykayından düştü ve kendisine zarar verdi.)
  4. We are going to skate in the park tomorrow. (Yarın parkta kaykay yapmaya gideceğiz.)
  5. Skateboarding is not allowed in this area. (Bu bölgede kaykay yapmak yasaktır.)
  6. He learned how to skate when he was only five years old. (O sadece beş yaşındayken kaykay yapmayı öğrendi.)
  7. She was watching a skateboarding competition on TV. (TV’de bir kaykay yarışmasını izliyordu.)
  8. He wants to buy a new skate for his birthday. (Doğum günü için yeni bir kaykay satın almak istiyor.)
  9. Skateboarding is a popular sport among teenagers. (Kaykay, gençler arasında popüler bir spordur.)
  10. She was impressed by his skateboarding skills. (Kaykay becerileri onu etkiledi.)
  11. He likes to listen to music while he skates. (Kaykay yaparken müzik dinlemeyi sever.)
  12. Skateboarding requires a lot of practice and dedication. (Kaykay yapmak, çok pratik ve özveri gerektirir.)
  13. She bought a new pair of skates for her daughter. (Kızı için yeni bir paten çifti satın aldı.)
  14. He injured his ankle while skating. (Kaykay yaparken bileği incitti.)
  15. She is teaching her little brother how to skate. (Kardeşine nasıl kaykay yapılacağını öğretiyor.)
  16. Skateboarding can be dangerous if proper safety precautions are not taken. (Doğru güvenlik önlemleri alınmazsa kaykay yapmak tehlikeli olabilir.)
  17. He won first place in the skateboarding competition. (Kaykay yarışmasında birinci oldu.)
  18. She likes to wear protective gear when she skates. (Kaykay yaparken koruyucu ekipman giymeyi sever.)
  19. Skateboarding helps improve balance and coordination. (Kaykay yapmak, denge ve koordinasyonu geliştirmeye yardımcı olur.)
  20. He spends most of his free time skating. (Boş zamanlarının çoğunu kaykay yaparak geçiriyor.)

Skate (Balık)

Skate, bir tür deniz balığıdır ve genellikle lezzetli bir yemek olarak tüketilir.

  1. We had grilled skate for dinner last night. (Dün akşam yemeğinde ızgara kayık balığı yedik.)
  2. She loves to cook skate in butter and lemon. (Kayık balığını tereyağı ve limonla pişirmeyi sever.)
  3. The skate was so fresh that it practically melted in my mouth. (Kayık balığı o kadar taze ki ağzımda eridi.)
  4. He caught a huge skate while deep sea fishing. (Derin deniz balıkçılığı yaparken dev bir kayık balığı yakaladı.)
  5. Skate is a popular dish in many coastal regions. (Kayık balığı, birçok kıyı bölgesinde popüler bir yemektir.)
  6. She is allergic to skate, so she can’t eat it. (Kayık balığına alerjisi var, bu yüzden yiyemez.)
  7. He likes to pair skate with a glass of white wine. (Kayık balığını bir bardak beyaz şarapla eşleştirmeyi sever.)
  8. The restaurant is known for its delicious skate dishes. (Restoran, lezzetli kayık balığı yemekleriyle tanınır.)
  9. She learned how to cook skate from her grandmother. (Kayık balığını nasıl pişireceğini büyükannesinden öğrendi.)
  10. Skate is a good source of protein and omega-3 fatty acids. (Kayık balığı, protein ve omega-3 yağ asitleri için iyi bir kaynaktır.)
  11. He prefers to bake his skate in the oven. (Kayık balığını fırında pişirmeyi tercih eder.)
  12. Skate is a versatile fish that can be prepared in many different ways. (Kayık balığı, birçok farklı şekilde hazırlanabilen çok yönlü bir balıktır.)
  13. She ordered a skate dish from the seafood menu. (Deniz ürünleri menüsünden bir kayık balığı yemeği sipariş etti.)
  14. He likes to sprinkle lemon juice and parsley on his skate before serving. (Servis yapmadan önce kayık balığına limon suyu ve maydanoz serpmeyi sever.)
  15. Skate is a sustainable seafood choice. (Kayık balığı, sürdürülebilir bir deniz ürünü seçimidir.)
  16. She grilled the skate to perfection. (Kayık balığını mükemmelliğe kadar ızgara yaptı.)
  17. He caught the skate while fishing off the pier. (İskelede balık tutarken kayık balığı yakaladı.)
  18. Skate is a popular ingredient in French cuisine. (Kayık balığı, Fransız mutfağında popüler bir malzemedir.)
  19. She seasoned the skate with salt, pepper, and garlic. (Kayık balığını tuz, karabiber ve sarımsakla baharatladı.)
  20. He ordered the skate dish because he had never tried it before. (Daha önce denemediği için kayık balığı yemeği sipariş etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.