Skate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Skate (Kaykay)
Skate, kaykay yapmak anlamına gelir. Kaykay, kaykay tahtası üzerinde hareket etmek için kullanılan bir spor aracıdır.
- I love to skate with my friends. (Arkadaşlarımla kaykay yapmaktan hoşlanırım.)
- He is a professional skater. (O bir profesyonel kaykaycıdır.)
- She fell off her skate and hurt herself. (Kaykayından düştü ve kendisine zarar verdi.)
- We are going to skate in the park tomorrow. (Yarın parkta kaykay yapmaya gideceğiz.)
- Skateboarding is not allowed in this area. (Bu bölgede kaykay yapmak yasaktır.)
- He learned how to skate when he was only five years old. (O sadece beş yaşındayken kaykay yapmayı öğrendi.)
- She was watching a skateboarding competition on TV. (TV’de bir kaykay yarışmasını izliyordu.)
- He wants to buy a new skate for his birthday. (Doğum günü için yeni bir kaykay satın almak istiyor.)
- Skateboarding is a popular sport among teenagers. (Kaykay, gençler arasında popüler bir spordur.)
- She was impressed by his skateboarding skills. (Kaykay becerileri onu etkiledi.)
- He likes to listen to music while he skates. (Kaykay yaparken müzik dinlemeyi sever.)
- Skateboarding requires a lot of practice and dedication. (Kaykay yapmak, çok pratik ve özveri gerektirir.)
- She bought a new pair of skates for her daughter. (Kızı için yeni bir paten çifti satın aldı.)
- He injured his ankle while skating. (Kaykay yaparken bileği incitti.)
- She is teaching her little brother how to skate. (Kardeşine nasıl kaykay yapılacağını öğretiyor.)
- Skateboarding can be dangerous if proper safety precautions are not taken. (Doğru güvenlik önlemleri alınmazsa kaykay yapmak tehlikeli olabilir.)
- He won first place in the skateboarding competition. (Kaykay yarışmasında birinci oldu.)
- She likes to wear protective gear when she skates. (Kaykay yaparken koruyucu ekipman giymeyi sever.)
- Skateboarding helps improve balance and coordination. (Kaykay yapmak, denge ve koordinasyonu geliştirmeye yardımcı olur.)
- He spends most of his free time skating. (Boş zamanlarının çoğunu kaykay yaparak geçiriyor.)
Skate (Balık)
Skate, bir tür deniz balığıdır ve genellikle lezzetli bir yemek olarak tüketilir.
- We had grilled skate for dinner last night. (Dün akşam yemeğinde ızgara kayık balığı yedik.)
- She loves to cook skate in butter and lemon. (Kayık balığını tereyağı ve limonla pişirmeyi sever.)
- The skate was so fresh that it practically melted in my mouth. (Kayık balığı o kadar taze ki ağzımda eridi.)
- He caught a huge skate while deep sea fishing. (Derin deniz balıkçılığı yaparken dev bir kayık balığı yakaladı.)
- Skate is a popular dish in many coastal regions. (Kayık balığı, birçok kıyı bölgesinde popüler bir yemektir.)
- She is allergic to skate, so she can’t eat it. (Kayık balığına alerjisi var, bu yüzden yiyemez.)
- He likes to pair skate with a glass of white wine. (Kayık balığını bir bardak beyaz şarapla eşleştirmeyi sever.)
- The restaurant is known for its delicious skate dishes. (Restoran, lezzetli kayık balığı yemekleriyle tanınır.)
- She learned how to cook skate from her grandmother. (Kayık balığını nasıl pişireceğini büyükannesinden öğrendi.)
- Skate is a good source of protein and omega-3 fatty acids. (Kayık balığı, protein ve omega-3 yağ asitleri için iyi bir kaynaktır.)
- He prefers to bake his skate in the oven. (Kayık balığını fırında pişirmeyi tercih eder.)
- Skate is a versatile fish that can be prepared in many different ways. (Kayık balığı, birçok farklı şekilde hazırlanabilen çok yönlü bir balıktır.)
- She ordered a skate dish from the seafood menu. (Deniz ürünleri menüsünden bir kayık balığı yemeği sipariş etti.)
- He likes to sprinkle lemon juice and parsley on his skate before serving. (Servis yapmadan önce kayık balığına limon suyu ve maydanoz serpmeyi sever.)
- Skate is a sustainable seafood choice. (Kayık balığı, sürdürülebilir bir deniz ürünü seçimidir.)
- She grilled the skate to perfection. (Kayık balığını mükemmelliğe kadar ızgara yaptı.)
- He caught the skate while fishing off the pier. (İskelede balık tutarken kayık balığı yakaladı.)
- Skate is a popular ingredient in French cuisine. (Kayık balığı, Fransız mutfağında popüler bir malzemedir.)
- She seasoned the skate with salt, pepper, and garlic. (Kayık balığını tuz, karabiber ve sarımsakla baharatladı.)
- He ordered the skate dish because he had never tried it before. (Daha önce denemediği için kayık balığı yemeği sipariş etti.)
Hemen Yorum Yaz