Sire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sire İle İlgili Cümleler

Sire: Erkek bir yönetici veya soylu için kullanılan bir unvandır.

1. The sire of the castle was a brave knight. (Şatının efendisi cesur bir şövalyeydi.)
2. The sire of the kingdom passed away last night. (Krallığın efendisi dün gece öldü.)
3. The young prince was taught by his sire how to rule the kingdom. (Genç prens, krallığı yönetmeyi babasından öğrendi.)
4. The sire was well-respected by the people of the land. (Efendi toprakların halkı tarafından saygı duyulan biriydi.)
5. The sire had many loyal followers who were willing to die for him. (Efendinin birçok sadık takipçisi vardı ve onun için ölmeye hazırdılar.)
6. The new sire was not well-liked by the people. (Yeni efendi halk tarafından sevilmiyordu.)
7. The sire’s power came from his vast wealth and influence. (Efendinin gücü, geniş serveti ve etkisinden geliyordu.)
8. The old sire had no heirs to his throne. (Yaşlı efendinin tahtına varisleri yoktu.)
9. The sire was known for his bravery on the battlefield. (Efendi, savaş meydanında gösterdiği cesaretle tanınıyordu.)
10. The young prince was eager to prove himself to his sire. (Genç prens, kendisini efendisine kanıtlamak için hevesliydi.)
11. The sire’s castle was the largest and most impressive in the kingdom. (Efendinin şatosu krallıkta en büyük ve en etkileyiciydi.)
12. The people looked up to the sire for guidance and protection. (Halk, yönlendirme ve koruma için efendiye bakıyordu.)
13. The sire’s rule brought peace and prosperity to the land. (Efendinin yönetimi, toprağa barış ve refah getirdi.)
14. The sire’s word was law and no one dared to disobey him. (Efendinin sözü kanundu ve kimse ona karşı gelmek cesaretini gösteremezdi.)
15. The young prince was determined to follow in his sire’s footsteps. (Genç prens, efendisinin izinden gitmeye kararlıydı.)
16. The sire’s army was feared throughout the land. (Efendinin ordusu topraklar boyunca korkulan bir güçtü.)
17. The people celebrated the sire’s victories with feasts and festivals. (Halk, efendinin zaferlerini şölenler ve festivallerle kutluyordu.)
18. The sire’s generosity was known far and wide. (Efendinin cömertliği, uzaklardan bile biliniyordu.)
19. The young prince was groomed to become the next sire of the kingdom. (Genç prens, krallığın sonraki efendisi olmak için eğitildi.)
20. The sire’s legacy lived on long after he passed away. (Efendinin mirası, ölümünden sonra bile yaşamaya devam etti.)

Devamı

21. The sire’s advisors helped him make important decisions. (Efendinin danışmanları, önemli kararlarında ona yardım ettiler.)
22. The young prince sought his sire’s advice on matters of state. (Genç prens, devlet işlerinde efendisinden tavsiye istedi.)
23. The sire’s court was a place of luxury and extravagance. (Efendinin sarayı lüks ve israfın olduğu bir yerdi.)
24. The people of the land prayed for the sire’s long life and good health. (Toprakların halkı, efendinin uzun ömrü ve iyi sağlığı için dua etti.)
25. The sire’s enemies plotted against him in secret. (Efendinin düşmanları, gizlice ona karşı komplo kurdular.)
26. The young prince learned the art of warfare from his sire. (Genç prens, savaş sanatını efendisinden öğrendi.)
27. The sire’s castle was heavily fortified to protect against invaders. (Efendinin şatosu, saldırganlara karşı korumak için güçlü bir şekilde tahkim edildi.)
28. The people of the land relied on the sire for justice and fairness. (Toprakların halkı, adalet ve dürüstlük için efendiye güveniyordu.)
29. The sire’s rule was marked by a period of peace and stability. (Efendinin yönetimi, barış ve istikrarın bir dönemiyle belirlendi.)
30. The young prince was humbled by the wisdom and experience of his sire. (Genç prens, efendisinin bilgeliği ve deneyimi tarafından alçak gönüllü oldu.)

Bu örnek cümlelerde “sire” kelimesi, bir erkek yönetici veya soylu için kullanılan bir unvan olarak kullanılmıştır. Bu cümlelerde, sire’ın gücü, yönetim tarzı, mirası, öğretileri ve etkisi hakkında bilgi verilmiştir.