Simplify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Simplify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Simplify: Basitleştirmek

Simplify kelimesi bir şeyi daha kolay ve anlaşılır hale getirmek, karmaşıklığı azaltmak anlamında kullanılır. Aşağıda, “simplify” kelimesinin cümle içinde kullanımına 20 örnek verilmiştir.

  1. To simplify the recipe, we only used five ingredients. (Tarifi basitleştirmek için sadece beş malzeme kullandık.)
  2. The new software is designed to simplify the user experience. (Yeni yazılım, kullanıcı deneyimini basitleştirmek için tasarlandı.)
  3. My teacher suggested simplifying my essay by removing unnecessary details. (Öğretmenim gereksiz detayları çıkararak makalemizi basitleştirmemizi önerdi.)
  4. Our company’s goal is to simplify the process of ordering products online. (Şirketimizin amacı, ürünleri çevrimiçi sipariş etme sürecini basitleştirmektir.)
  5. The instructions were too complex, so I had to simplify them for my kids. (Talimatlar çok karmaşıktı, bu yüzden çocuklarım için onları basitleştirmek zorunda kaldım.)
  6. Simplifying your wardrobe can make getting dressed in the morning much easier. (Gardırobunuzu basitleştirmek, sabahları giyinmeyi çok daha kolay hale getirebilir.)
  7. The artist’s style is known for its simplicity, often using just a few colors. (Sanatçının tarzı, genellikle sade bir şekilde, sadece birkaç renk kullanarak bilinir.)
  8. To simplify the math problem, we used a calculator. (Matematik problemini basitleştirmek için bir hesap makinesi kullandık.)
  9. The book’s author has a talent for simplifying complex concepts for the average reader. (Kitabın yazarı, karmaşık kavramları ortalama okuyucu için basitleştirme konusunda bir yeteneğe sahip.)
  10. Simplifying your schedule can reduce stress and improve your quality of life. (Programınızı basitleştirmek, stresi azaltabilir ve yaşam kalitenizi artırabilir.)
  11. The company’s new software will simplify the process of creating invoices. (Şirketin yeni yazılımı, fatura oluşturma sürecini basitleştirecek.)
  12. To simplify the language, the author used short sentences and common vocabulary. (Dili basitleştirmek için yazar, kısa cümleler ve ortak kelime dağarcığı kullandı.)
  13. The minimalist design of the website aims to simplify navigation for users. (Web sitesinin minimalist tasarımı, kullanıcılar için gezinmeyi basitleştirmeyi amaçlıyor.)
  14. Simplifying the rules of the game made it more accessible to younger players. (Oyunun kurallarını basitleştirmek, daha genç oyunculara daha erişilebilir hale getirdi.)
  15. The company’s restructuring plan is designed to simplify operations and reduce costs. (Şirketin yeniden yapılanma planı, işlemleri basitleştirmek ve m

aliyetleri azaltmak için tasarlandı.)
16. Simplifying your budget can help you save money and reach your financial goals. (Bütçenizi basitleştirmek, para biriktirmenize ve mali hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir.)

  1. The software’s intuitive interface simplifies the process of editing photos. (Yazılımın sezgisel arayüzü, fotoğraf düzenleme işlemini basitleştirir.)
  2. Simplifying your home decor can create a more peaceful and relaxing environment. (Ev dekorasyonunuzu basitleştirmek, daha huzurlu ve rahatlatıcı bir ortam yaratabilir.)
  3. The teacher used a visual aid to simplify the concept of gravity for her students. (Öğretmen, öğrencileri için yerçekimi kavramını basitleştirmek için bir görsel yardım kullandı.)
  4. Simplifying your daily routine can help you focus on the most important tasks. (Günlük rutininizi basitleştirmek, en önemli görevlere odaklanmanıza yardımcı olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.