Silence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Silence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Silence İle İlgili Cümleler

Anlam: Ses veya gürültü yokluğu

1. Silence is golden.
2. The silence of the night was interrupted by a loud noise.
3. I need silence to concentrate.
4. The library was filled with silence as people read their books.
5. We broke the silence with a cheer when our team won.
6. She couldn’t stand the silence and turned on some music.
7. The silence in the house was eerie.
8. He responded to her question with silence.
9. The silence in the forest was only broken by the chirping of birds.
10. The silence between them was awkward.
11. We observed a moment of silence in honor of the fallen soldiers.
12. The teacher demanded silence in the classroom.
13. She was so angry, she gave him the silent treatment.
14. The silent movie was accompanied by live music.
15. The thief moved through the museum silently to avoid being caught.
16. The children played silently so as not to wake up their parents.
17. He remained silent about his involvement in the crime.
18. The audience was so silent during the performance, you could hear a pin drop.
19. The silence of the desert was overwhelming.
20. The silent treatment didn’t work, so she had to confront him.

Türkçe Karşılıklar:

1. Sessizlik altındır.
2. Gece sessizliği bir gürültü ile kesildi.
3. Odaklanmak için sessizlik gerekiyor.
4. Kütüphane insanların kitap okuduğu bir sessizlik ile doluydu.
5. Takımımız kazandığında bir çığlıkla sessizliği bozduk.
6. Müziği açtı çünkü sessizliği kaldıramadı.
7. Evdeki sessizlik tüyler ürperticiydi.
8. Sorusuna sessizlikle cevap verdi

9. Ormandaki sessizlik sadece kuşların ötüşleri ile bozuldu.
10. Aralarındaki sessizlik rahatsız ediciydi.
11. Düşen askerlerimiz anısına bir dakika sessizlik gözlemledik.
12. Öğretmen sınıfta sessizlik istedi.
13. O kadar sinirlendi ki ona sessizlik tedavisi uyguladı.
14. Sessiz film canlı müzik eşliğinde oynatıldı.
15. Hırsız yakalanmamak için müzeyi sessizce gezdi.
16. Çocuklar ebeveynlerini uyandırmamak için sessizce oynadılar.
17. Suçla bağlantısı olduğu halde sessiz kaldı.
18. Seyirciler performans sırasında o kadar sessiz kaldı ki iğne düşer gibi bir hava vardı.
19. Çölün sessizliği eziciydi.
20. Sessiz tedavisi işe yaramadı, o yüzden onunla yüzleşmek zorunda kaldı.