Shot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

SHOT

Shot, Türkçe’de “ateş etme, vurma, mermi, içki kadehi, enjeksiyon” gibi anlamlara gelir. Aşağıda shot kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir.

1. I took a shot and missed the target. (Hedefe ateş ettim ama kaçırdım.)
2. She got a flu shot yesterday. (Dün grip aşısı oldu.)
3. The hunter took a shot at the deer. (Avcı, geyik üzerine ateş etti.)
4. He needs a shot of insulin before meals. (Yemeklerden önce bir enjeksiyon insüline ihtiyacı var.)
5. She ordered a shot of tequila at the bar. (Bar’da tekila shotu sipariş etti.)
6. He took a shot of brandy to calm his nerves. (Sinirlerini yatıştırmak için bir konyak shotu aldı.)
7. The basketball player made a shot from half-court. (Basketbolcu, yarı sahadan bir şut attı.)
8. The doctor gave me a shot of painkiller. (Doktor bana ağrı kesici bir enjeksiyon yaptı.)
9. She took a shot of the beautiful sunset. (Güzel günbatımının fotoğrafını çekti.)
10. The goalkeeper saved a shot from the opponent. (Kaleci, rakibin şutunu kurtardı.)
11. He took a shot in the dark and guessed the answer. (Karanlıkta bir şans denedi ve cevabı tahmin etti.)
12. She ordered a shot of espresso to wake up. (Uyanmak için espresso shotu sipariş etti.)
13. The nurse gave the patient a flu shot. (Hemşire, hastaya grip aşısı yaptı.)
14. He missed his shot at fame when he turned down the movie role. (Film rolünü reddettiğinde şöhret için şansını kaçırdı.)
15. The photographer took a shot of the bride and groom kissing. (Fotoğrafçı, gelin ve damadın öpüştüğü bir fotoğraf çekti.)
16. She took a shot of courage before making the difficult phone call. (Zor telefon görüşmesini yapmadan önce cesaret şotu aldı.)
17. The basketball team made 90% of their shots from the free-throw line. (Basketbol takımı, serbest atış çizgisinden şutlarının %90’ını attı.)
18. He got a flu shot at the pharmacy. (Eczaneden grip aşısı oldu.)
19. She took a shot of the city skyline from the rooftop. (Çatıdan şehir manzarasının fotoğrafını çekti.)
20. The detective took a shot in the dark and guessed the suspect. (Detektif, şüphelinin kim olduğunu tahmin etmek için bir şans denedi.)

21. The bartender poured a shot of whiskey into the glass. (Barmen, viski shotunu bardağa döktü.)
22. She got a tetanus shot after stepping on a rusty nail. (Paslı bir çivinin üzerine basınca tetanos aşısı oldu.)
23. The soccer player took a shot at the goal but missed. (Futbolcu, gole şut attı ama kaçırdı.)
24. He took a shot of adrenaline to treat his allergic reaction. (Alerjik reaksiyonunu tedavi etmek için adrenalin enjekte etti.)
25. The actress nailed her shot in the audition and got the role. (Oyuncu, seçmelerdeki şansını iyi kullandı ve rolü aldı.)
26. She took a shot of whiskey to warm herself up on a cold night. (Soğuk bir gecede ısınmak için viski shotu aldı.)
27. The soldier took a shot at the enemy’s bunker. (Asker, düşmanın barınağına ateş açtı.)
28. He got a flu shot to avoid getting sick during flu season. (Grip sezonunda hastalanmamak için grip aşısı oldu.)
29. She took a shot of novocaine before getting a filling. (Dolgu yaptırmadan önce novokain enjeksiyonu aldı.)
30. The basketball player made a game-winning shot at the buzzer. (Basketbolcu, maç bitimine saniyeler kala galibiyet getiren şutu attı.)