Shoplift İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shoplift İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shoplift Nedir?

Shoplift, bir mağazadan mal çalma eylemidir.

Örnek Cümleler:

  1. Shoplifting is a crime that can result in fines and even jail time. (Hırsızlık, cezalar ve hatta hapis cezası ile sonuçlanabilecek bir suçtur.)
  2. He was caught shoplifting at the mall. (O, alışveriş merkezinde hırsızlık yaparken yakalandı.)
  3. Shoplifters often work in groups to distract store employees. (Hırsızlar genellikle mağaza çalışanlarını oyalamak için gruplar halinde çalışırlar.)
  4. The store has installed security cameras to prevent shoplifting. (Mağaza, hırsızlığı önlemek için güvenlik kameraları takmıştır.)
  5. She pleaded guilty to shoplifting and was sentenced to community service. (O, hırsızlık suçunu kabul etti ve toplum hizmeti cezasına çarptırıldı.)
  6. Shoplifting is a major problem for retailers, costing them billions of dollars each year. (Hırsızlık, yılda milyarlarca dolar kaybettiren perakendeciler için büyük bir sorundur.)
  7. He was caught shoplifting a candy bar from the convenience store. (O, bakkaldan bir çikolata barı çalarken yakalandı.)
  8. The store manager saw her shoplifting and called the police. (Mağaza müdürü onu hırsızlık yaparken gördü ve polisi aradı.)
  9. Shoplifting can be a sign of a larger problem, such as addiction or poverty. (Hırsızlık, bağımlılık veya yoksulluk gibi daha büyük bir sorunun işareti olabilir.)
  10. The teenager was caught shoplifting clothes from the department store. (Ergen, mağazadan kıyafet çalarken yakalandı.)
  11. The store has hired security guards to deter shoplifters. (Mağaza, hırsızları caydırmak için güvenlik görevlileri işe almıştır.)
  12. She was arrested for shoplifting a pair of sunglasses. (O, bir güneş gözlüğü çalarken tutuklandı.)
  13. The store has a policy of prosecuting all shoplifters. (Mağaza, tüm hırsızları yargılama politikasına sahiptir.)
  14. He

    was caught shoplifting electronics from the electronics store. (O, elektronik mağazasından elektronik eşyalar çalarken yakalandı.)

  15. The police arrested a group of shoplifters who had been stealing from several stores in the area. (Polis, bölgedeki birkaç mağazadan çalma yapan bir grup hırsızı tutukladı.)
  16. She was banned from the store after being caught shoplifting multiple times. (O, birkaç kez hırsızlık yaparken yakalandıktan sonra mağazadan yasaklandı.)
  17. The store owner installed alarms to prevent shoplifting. (Mağaza sahibi, hırsızlığı önlemek için alarm sistemleri kurdu.)
  18. He had to attend a shoplifting prevention program as part of his sentence. (O, cezasının bir parçası olarak hırsızlık önleme programına katılmak zorunda kaldı.)
  19. She was caught shoplifting makeup from the cosmetics store. (O, kozmetik mağazasından makyaj malzemeleri çalarken yakalandı.)
  20. The store employees are trained to watch for signs of shoplifting. (Mağaza çalışanları, hırsızlık belirtilerini izlemek için eğitilmişlerdir.)
  21. He was given a warning after being caught shoplifting a book from the bookstore. (O, kitapçıdan kitap çalarken yakalandıktan sonra bir uyarı aldı.)
  22. Shoplifting can have serious consequences, including a criminal record and difficulty finding employment. (Hırsızlık, bir suç kaydı ve iş bulmada zorluk gibi ciddi sonuçlara neden olabilir.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Hırsızlık, cezalar ve hatta hapis cezası ile sonuçlanabilecek bir suçtur.
  2. O, alışveriş merkezinde hırsızlık yaparken yakalandı.
  3. Hırsızlar genellikle mağaza çalışanlarını oyalamak için gruplar halinde çalışırlar.
  4. Mağaza, hırsızlığı önlemek için güvenlik kameraları takmıştır.
  5. O, hırsızlık suçunu kabul etti ve toplum hizmeti cezasına çarptırıldı.
  6. Hırsızlık, yılda milyarlarca dolar kaybettiren perakendeciler için büyük bir sorundur.
  7. O, bakkaldan bir çikolata barı çalarken yakalandı.