Shameful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shameful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shameful: utanç verici, ayıp

  1. It’s shameful to cheat on an exam. (Sınavda kopya çekmek utanç vericidir.)
  2. His behavior at the party was shameful. (Partideki davranışı ayıptı.)
  3. It’s shameful that people still discriminate against others based on their race. (İnsanların hala ırklarına göre ayrımcılık yapması utanç vericidir.)
  4. He felt ashamed of his actions. (Eylemlerinden utanç duydu.)
  5. It’s shameful how little the government is doing to help the homeless. (Hükümetin evsizlere yardım etmek için ne kadar az şey yaptığı utanç vericidir.)
  6. She was embarrassed by her shameful mistake. (Utandırdığı hatasıyla utanç duydu.)
  7. It’s a shameful fact that so many children go hungry every day. (Her gün açlık çeken bu kadar çok çocuk var, bu utanç verici bir gerçektir.)
  8. The company’s history of unethical practices is shameful. (Şirketin etik olmayan uygulamaları tarihi utanç vericidir.)
  9. He had a shameful secret that he kept hidden from everyone. (Herkesten sakladığı utanç verici bir sırrı vardı.)
  10. It’s shameful to mistreat animals. (Hayvanlara kötü davranmak utanç vericidir.)
  11. She felt ashamed of her appearance. (Görünümünden utanç duydu.)
  12. It’s shameful that some people still deny the existence of climate change. (Bazı insanların hala iklim değişikliğinin varlığını inkar etmesi utanç vericidir.)
  13. He was filled with shame after he was caught lying. (Yalan söylediği ortaya çıktıktan sonra utanç içindeydi.)
  14. It’s shameful that access to education is still a privilege for some. (Eğitime erişim hala bazıları için bir ayrıcalık olduğu için utanç vericidir.)
  15. She was ashamed of her family’s financial situation. (Ailesinin mali durumundan utanç duydu.)
  16. It’s shameful how little some people value the lives of others. (Bazı insanların diğerlerinin hayatlarını ne kadar az değer verdiği utanç vericidir.)
  17. He felt ashamed of his addiction. (Bağımlılığından utanç duydu.)
  18. It’s shameful that some politicians prioritize their own interests over the needs of their constituents. (Bazı politikacıların kendi çıkarlarını seçmenlerinin ihtiyaçlarının önüne koymaları utanç vericidir.)
  19. She was ashamed of her behavior towards her friends. (Arkadaşlarına karşı davranışından utanç duydu.)
  20. It’s shameful that racism and prejudice still exist in today’s society. (Bugünün toplumunda hala ırkçılık ve önyargının var olması utanç vericidir.)
  1. He felt ashamed of his past mistakes and wished he could change them. (Geçmiş hatalarından utanç duydu ve onları değiştirebilseydi keşke diye düşündü.)
  2. It’s shameful that some countries still practice capital punishment. (Bazı ülkelerin hala idam cezası uygulaması utanç vericidir.)
  3. She was ashamed of her inability to speak a second language fluently. (İkinci bir dilde akıcı konuşamama durumundan utanç duydu.)
  4. It’s shameful how some people treat their elderly parents. (Bazı insanların yaşlı ebeveynlerine nasıl davrandığı utanç vericidir.)
  5. He felt ashamed of his lack of knowledge on a certain subject. (Belirli bir konuda yetersiz bilgi sahibi olması nedeniyle utanç duydu.)
  6. It’s shameful how some people still use racial slurs. (Bazı insanların hala ırkçı hakaretler kullanması utanç vericidir.)
  7. She was ashamed of her dishonest behavior towards her partner. (Partnerine karşı dürüst olmayan davranışından utanç duydu.)
  8. It’s shameful that child labor is still prevalent in some parts of the world. (Çocuk işçiliğinin hala dünyanın bazı bölgelerinde yaygın olması utanç vericidir.)
  9. He felt ashamed of his alcohol addiction and sought help to overcome it. (Alkol bağımlılığından utanç duydu ve bunun üstesinden gelmek için yardım aradı.)
  10. It’s shameful that some people still believe in gender stereotypes. (Bazı insanların hala cinsiyet stereotiplerine inanması utanç vericidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.