Shambles İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Shambles
Shambles kelimesi Türkçede “karışıklık, dağınıklık” anlamına gelir.
- The room was in shambles after the party. (Partiden sonra oda karışıklık içindeydi.)
- The project was in shambles due to poor planning. (Proje, kötü planlama nedeniyle karışıklık içindeydi.)
- The company’s finances were in shambles after the economic crisis. (Şirketin finansal durumu, ekonomik krizden sonra dağınıktı.)
- The kitchen was in shambles after the chef quit. (Şefin işi bırakmasından sonra mutfak karışıklık içindeydi.)
- The construction site was in shambles after the storm. (Fırtınadan sonra inşaat alanı karışıklık içindeydi.)
- The car was in shambles after the accident. (Kazadan sonra araba karışıklık içindeydi.)
- The classroom was in shambles after the students left. (Öğrenciler ayrıldıktan sonra sınıf karışıklık içindeydi.)
- The garden was in shambles after the storm. (Fırtınadan sonra bahçe karışıklık içindeydi.)
- The store was in shambles after the Black Friday sale. (Kara Cuma indirimlerinden sonra mağaza karışıklık içindeydi.)
- The relationship was in shambles after the betrayal. (İhanetten sonra ilişki karışıklık içindeydi.)
- The city was in shambles after the earthquake. (Depremden sonra şehir karışıklık içindeydi.)
- The party was in shambles after the power went out. (Elektrikler kesildikten sonra parti karışıklık içindeydi.)
- The office was in shambles after the merger. (Birleşmeden sonra ofis karışıklık içindeydi.)
- The bookshelf was in shambles after the earthquake. (Depremden sonra kitaplık karışıklık içindeydi.)
- The schedule was in shambles after the unexpected meeting. (Beklenmedik toplantıdan sonra program karışıklık içindeydi.)
- The party decorations were in shambles after the windstorm. (Fırtınadan sonra parti süsleri karışıklık içindeydi.)
- The dress was in shambles after the washing machine malfunctioned. (Çamaşır makinesinin arızalanmasından sonra elbise karışıklık içindeydi.)
- The beach was in shambles after the hurricane. (Kasırgadan sonra plaj karışıklık içindeydi.)
- The presentation was in shambles after the speaker forgot their notes. (Konuşmacının notlarını unutmasından sonra sunum karışıklık içindeydi.)
- The city was in shambles after the riot. (Ayaklanmadan sonra şehir karışıklık içindeydi.)
- The company’s organizational structure was in shambles after the CEO resigned. (CEO’nun istifasından sonra şirketin organizasyon yapısı karışıklık içindeydi.)
- The living room was in shambles after the kids finished playing. (Çocukların oyunlarını bitirmelerinden sonra oturma odası karışıklık içindeydi.)
- The garden was in shambles after the animals got loose. (Hayvanların kaçmasından sonra bahçe karışıklık içindeydi.)
- The inventory was in shambles after the theft. (Hırsızlıktan sonra envanter karışıklık içindeydi.)
- The website was in shambles after the hacker attack. (Hacker saldırısından sonra web sitesi karışıklık içindeydi.)
- The race was in shambles after the storm caused the course to change. (Fırtına yarış parkurunu değiştirdiğinde yarış karışıklık içindeydi.)
- The house was in shambles after the flood. (Sel felaketinden sonra ev karışıklık içindeydi.)
- The party plans were in shambles after the host got sick. (Ev sahibinin hasta olmasından sonra parti planları karışıklık içindeydi.)
- The project was in shambles after the team members had a disagreement. (Takım üyelerinin anlaşmazlığından sonra proje karışıklık içindeydi.)
- The rehearsal was in shambles after the lead actor got injured. (Başrol oyuncusunun yaralanmasından sonra prova karışıklık içindeydi.)
Hemen Yorum Yaz