Serviette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serviette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Serviette (Peçete)

Serviette, yemek masalarında kullanılan bir tür peçetedir. Genellikle kullanımı tek seferlik olur ve yemeğin sonunda atılır.

1. I always use a serviette when I eat something greasy. (Yağlı bir şey yediğimde her zaman servet kullanırım.)
2. Could you please bring me a serviette? I spilled my drink. (Lütfen bana bir servet getirir misin? İçkimi döktüm.)
3. The waiter brought a serviette and placed it on my lap. (Garson bir servet getirdi ve benim kucağıma yerleştirdi.)
4. It’s always a good idea to have a serviette handy when you’re eating spaghetti. (Spagetti yediğinizde serveti elinizin altında tutmak iyi bir fikirdir.)
5. She dabbed her mouth with a serviette after taking a sip of her wine. (Şarap içtikten sonra ağzını bir servetle sildi.)
6. He folded his serviette neatly and placed it on the table after finishing his meal. (Yemeğini bitirdikten sonra servetini düzgün bir şekilde katladı ve masaya koydu.)
7. The restaurant uses cloth serviettes instead of paper ones. (Restoran kağıt servetler yerine kumaş servetler kullanır.)
8. I always carry a few spare serviettes in my bag just in case. (Her zaman yanımda birkaç yedek servet taşırım, belki lazım olur diye.)
9. She absentmindedly twisted her serviette in her hands while waiting for her food. (Yemeğini beklerken dalgın bir şekilde servetini elinde çevirdi.)
10. He accidentally dropped his serviette on the floor and quickly picked it up. (Servetini yanlışlıkla yere düşürdü ve hemen alıp masaya koydu.)
11. The restaurant provided a small pile of serviettes on each table. (Restoran her masada küçük bir yığın servet sağladı.)
12. He wiped his hands with a serviette before touching his phone. (Telefonuna dokunmadan önce ellerini bir servetle sildi.)
13. The restaurant’s serviettes had the logo of the establishment printed on them. (Restoranın servetlerinde kurumun logosu vardı.)
14. She used a serviette to protect her hands from the hot bowl of soup. (Sıcak çorba kasesinden ellerini korumak için bir servet kullandı.)
15. The waiter apologized for not bringing enough serviettes to the table. (Garson masaya yeterli miktarda servet getirmediği için özür diledi.)
16. The guests were impressed by the intricate designs on the restaurant’s serviettes. (Misafirler restoranın servetlerindeki karmaşık tasarımlardan etkilendiler.)
17. She crumpled up her serviette and threw it in the bin after finishing her meal. (Yemeğini bitirdikten sonra servetini buruşturup çöpe attı.)
    18

18. The restaurant offered a variety of colored serviettes to match the décor of the dining area. (Restoran, yemek alanının dekoruna uyacak şekilde çeşitli renklerde servetler sunuyordu.)
19. He absentmindedly tore his serviette into tiny pieces while waiting for his food. (Yemeğini beklerken dalgın bir şekilde servetini küçük parçalara ayırdı.)
20. She delicately unfolded her serviette and placed it on her lap before starting her meal. (Yemeğine başlamadan önce nazikçe servetini açtı ve kucağına koydu.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir.)