Sensible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensible

Sensible, anlamı “mantıklı, akılcı, makul” olan bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Bu kelime, bir duruma ya da konuya uygun şekilde hareket etmek, mantıklı düşünmek veya ölçülü davranmak anlamlarında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She made a sensible decision to save money for her future. (Geleceği için para biriktirmek için akıllıca bir karar verdi.)
  2. It’s sensible to wear a helmet while riding a bike. (Bisiklet sürerken kask takmak mantıklıdır.)
  3. He is a sensible person who always thinks before acting. (Davranmadan önce her zaman düşünen mantıklı bir kişidir.)
  4. Her sensible approach to the problem helped to solve it quickly. (Soruna mantıklı yaklaşımı hızlıca çözülmesine yardımcı oldu.)
  5. It’s not sensible to drive when you’re tired. (Yorgunken araba kullanmak akıllıca değildir.)
  6. He gave me some sensible advice about my career. (Kariyerimle ilgili akıllıca bir tavsiye verdi.)
  7. The sensible thing to do is to wait for the storm to pass. (Akılcı yapılacak şey fırtınanın geçmesini beklemektir.)
  8. She made a sensible choice by going to college instead of getting a job right away. (Hemen işe girmek yerine üniversiteye gitmek akıllıca bir seçimdi.)
  9. It’s sensible to have a backup plan in case things don’t go as expected. (Beklenmedik bir şey olursa yedek planı olmak mantıklıdır.)
  10. He has a sensible approach to managing his finances. (Finanslarını yönetme konusunda mantıklı bir yaklaşımı var.)
  11. It’s sensible to check the weather before going out. (Dışarı çıkmadan önce hava durumunu kontrol etmek mantıklıdır.)
  12. She gave a sensible explanation for her absence from work. (İşten neden uzak kaldığına dair mantıklı bir açıklama yaptı.)
  13. A sensible person always thinks about the consequences of their actions. (Mantıklı bir insan her zaman eylemlerinin sonuçlarını düşünür.)
  14. It’s not sensible to spend all your money in one day. (Tüm paranızı bir günde harcamak akıllıca değildir.)
  15. She has a sensible approach to parenting. (Ebeveynlik konusunda mantıklı bir yaklaşımı var.)
  16. It’s sensible to get a flu shot to avoid getting sick. (Hasta olmamak için grip aşısı yaptırmak mantıklıdır.)
  17. He took a sensible approach to resolving the conflict. (Çatışmayı çözme konusunda mantıklı bir yaklaşım sergiledi.)
  18. It’s sensible to start saving for retirement early. (Emeklilik için erken yaşlarda tasarruf yapmak mantıklıdır.)
  19. She gave me some sensible advice
  1. She gave me some sensible advice on how to study effectively. (Etkili bir şekilde çalışma konusunda bana akıllıca tavsiyeler verdi.)
  2. It’s sensible to listen to your body and take breaks when you need to. (Vücudunuzu dinlemek ve ihtiyaç duyduğunuzda mola vermek mantıklıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.