Sensibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sensibility Nedir?

Sensibility, bir kişinin duygu ve hislerini ifade etme yeteneği veya duyarlılığıdır.

Örnek cümleler:

  1. My friend’s sensibility towards animals is really admirable. (Arkadaşımın hayvanlara karşı duyarlılığı gerçekten takdir edilesi.)
  2. The movie was able to touch my sensibility and make me cry. (Film, duyarlılığımı harekete geçirdi ve beni ağlattı.)
  3. She has a great sensibility when it comes to music. (Müzik konusunda harika bir duyarlılığı var.)
  4. We need to show more sensibility towards people who are suffering. (Acı çeken insanlara karşı daha fazla duyarlılık göstermeliyiz.)
  5. His sensibility was hurt when his friends made fun of him. (Arkadaşları onunla dalga geçince, duyarlılığı incindi.)
  6. She has a deep sensibility towards art and culture. (Sanat ve kültür konusunda derin bir duyarlılığı var.)
  7. The company showed no sensibility towards its employees during the pandemic. (Şirket, pandemi sürecinde çalışanlarına karşı hiçbir duyarlılık göstermedi.)
  8. Her sensibility towards injustice made her a passionate advocate for human rights. (Haksızlıklara karşı duyarlılığı, insan hakları savunucusu olmasına neden oldu.)
  9. It’s important to have sensibility when dealing with sensitive topics. (Hassas konularla ilgilenirken duyarlılık göstermek önemlidir.)
  10. He lacks sensibility when it comes to other people’s feelings. (Başkalarının duygularıyla ilgili olarak duyarlılık eksikliği gösteriyor.)
  11. Her sensibility towards the environment led her to become a passionate environmentalist. (Çevreye karşı duyarlılığı, tutkulu bir çevreci olmasına yol açtı.)
  12. The artist’s work reflects his sensibility towards the beauty of nature. (Sanatçının eseri, doğanın güzelliğine karşı duyarlılığını yansıtıyor.)
  13. The politician’s lack of sensibility towards the needs of the people cost him the election. (Politikacının, insanların ihtiyaçlarına karşı duyarsızlığı seçimini kaybetmesine neden oldu.)
  14. I appreciate your sensibility and kindness towards others. (Başkalarına karşı gösterdiğin duyarlılık ve iyilikseverliği takdir ediyorum.)
  15. His sensibility towards his family is what makes him a great husband and father. (Ailesine karşı duyarlılığı, onu harika bir eş ve baba yapıyor.)
  16. The author’s writing reflects her sensibility towards social issues. (Yazarın yazısı, toplumsal konulara karşı duyarlılığını yansıtıyor.)
  17. We need to have sensibility towards cultural differences and respect them. (Kültürel farklılıklara karşı duyarlılık göstermeli ve saygı duymalıyız.)
  1. The teacher showed great sensibility towards her students and their individual needs. (Öğretmen, öğrencilerine ve onların bireysel ihtiyaçlarına karşı büyük bir duyarlılık gösterdi.)
  2. His sensibility towards the suffering of others led him to become a volunteer at a homeless shelter. (Başkalarının acılarına karşı duyarlılığı, onu bir evsizler barınağı gönüllüsü olmaya yönlendirdi.)
  3. Sensibility is an important trait to have in any profession that involves working with people. (İnsanlarla çalışmayı gerektiren herhangi bir meslekte duyarlılık önemli bir özelliktir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.