Sensibility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Sensibility Nedir?
Sensibility, bir kişinin duygu ve hislerini ifade etme yeteneği veya duyarlılığıdır.
Örnek cümleler:
- My friend’s sensibility towards animals is really admirable. (Arkadaşımın hayvanlara karşı duyarlılığı gerçekten takdir edilesi.)
- The movie was able to touch my sensibility and make me cry. (Film, duyarlılığımı harekete geçirdi ve beni ağlattı.)
- She has a great sensibility when it comes to music. (Müzik konusunda harika bir duyarlılığı var.)
- We need to show more sensibility towards people who are suffering. (Acı çeken insanlara karşı daha fazla duyarlılık göstermeliyiz.)
- His sensibility was hurt when his friends made fun of him. (Arkadaşları onunla dalga geçince, duyarlılığı incindi.)
- She has a deep sensibility towards art and culture. (Sanat ve kültür konusunda derin bir duyarlılığı var.)
- The company showed no sensibility towards its employees during the pandemic. (Şirket, pandemi sürecinde çalışanlarına karşı hiçbir duyarlılık göstermedi.)
- Her sensibility towards injustice made her a passionate advocate for human rights. (Haksızlıklara karşı duyarlılığı, insan hakları savunucusu olmasına neden oldu.)
- It’s important to have sensibility when dealing with sensitive topics. (Hassas konularla ilgilenirken duyarlılık göstermek önemlidir.)
- He lacks sensibility when it comes to other people’s feelings. (Başkalarının duygularıyla ilgili olarak duyarlılık eksikliği gösteriyor.)
- Her sensibility towards the environment led her to become a passionate environmentalist. (Çevreye karşı duyarlılığı, tutkulu bir çevreci olmasına yol açtı.)
- The artist’s work reflects his sensibility towards the beauty of nature. (Sanatçının eseri, doğanın güzelliğine karşı duyarlılığını yansıtıyor.)
- The politician’s lack of sensibility towards the needs of the people cost him the election. (Politikacının, insanların ihtiyaçlarına karşı duyarsızlığı seçimini kaybetmesine neden oldu.)
- I appreciate your sensibility and kindness towards others. (Başkalarına karşı gösterdiğin duyarlılık ve iyilikseverliği takdir ediyorum.)
- His sensibility towards his family is what makes him a great husband and father. (Ailesine karşı duyarlılığı, onu harika bir eş ve baba yapıyor.)
- The author’s writing reflects her sensibility towards social issues. (Yazarın yazısı, toplumsal konulara karşı duyarlılığını yansıtıyor.)
- We need to have sensibility towards cultural differences and respect them. (Kültürel farklılıklara karşı duyarlılık göstermeli ve saygı duymalıyız.)
- The teacher showed great sensibility towards her students and their individual needs. (Öğretmen, öğrencilerine ve onların bireysel ihtiyaçlarına karşı büyük bir duyarlılık gösterdi.)
- His sensibility towards the suffering of others led him to become a volunteer at a homeless shelter. (Başkalarının acılarına karşı duyarlılığı, onu bir evsizler barınağı gönüllüsü olmaya yönlendirdi.)
- Sensibility is an important trait to have in any profession that involves working with people. (İnsanlarla çalışmayı gerektiren herhangi bir meslekte duyarlılık önemli bir özelliktir.)
Hemen Yorum Yaz