Senile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Senile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Senile Nedir?


Senile kelimesi Türkçe’de “bunama, yaşlılıkla gelen zihinsel bozukluk” anlamlarına gelir. Bu terim özellikle yaşlı insanların zihinsel performansındaki düşüşü tanımlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. My grandfather is becoming senile and often forgets my name. (Dedem bunamaya başlıyor ve adımı sık sık unutuyor.)
2. She is worried that her mother’s senility is worsening. (Annesinin bunamasının kötüleştiğinden endişe ediyor.)
3. The doctor diagnosed him with senile dementia. (Doktor, ona senil demans teşhisi koydu.)
4. Her senile condition made it difficult for her to take care of herself. (Bunamalı durumu kendine bakmakta zorluk çekmesine neden oldu.)
5. The nursing home specializes in caring for senile patients. (Huzurevi, bunamalı hastaların bakımında uzmanlaşmıştır.)
6. He was fired from his job due to his senile behavior. (Bunak davranışlarından dolayı işinden kovuldu.)
7. The old man’s senile state meant that he needed constant supervision. (Yaşlı adamın bunamalı durumu, sürekli gözetim gerektirdiği anlamına geliyordu.)
8. She found it hard to communicate with her senile father. (Babasıyla iletişim kurmak onun için zor oldu.)
9. The doctor prescribed medication to slow the progression of senility. (Doktor, bunamanın ilerlemesini yavaşlatmak için ilaç reçete etti.)
10. The family struggled to cope with their grandfather’s senile outbursts. (Aile, dedelerinin bunamalı patlamalarıyla başa çıkmakta zorlandı.)
11. Her senile state meant that she couldn’t live alone anymore. (Bunamalı durumu, artık yalnız yaşayamayacağı anlamına geliyordu.)
12. He tried to hide his senility from his family, but they eventually noticed. (Ailesinden bunamasını saklamaya çalıştı, ama sonunda fark ettiler.)
13. The old man’s senile ramblings didn’t make much sense to anyone. (Yaşlı adamın bunak konuşmaları kimseye çok anlamlı gelmedi.)
14. The nurse was patient and kind with the senile patient. (Hemşire, bunamalı hastaya sabırlı ve nazikti.)
15. Her senility was a source of embarrassment for her family. (Bunaması, ailesi için utanç verici bir kaynak oldu.)
16. The man’s senile behavior sometimes bordered on dangerous. (Adamın bunak davranışları bazen tehlikeli olmaya başladı.)
17. Her family members took turns visiting her at the senile care facility. (Aile üyeleri, onu bunama bakım tesisi ziyaretleri sırasında sırayla ziyaret ettiler.)
18

  1. The caregiver was trained to handle the specific needs of senile patients. (Bakıcı, bunamalı hastaların özel ihtiyaçlarını karşılamak için eğitildi.)
  2. The woman’s senility made it difficult for her to recognize her own family members. (Kadının bunaması, kendi aile üyelerini tanımasını zorlaştırdı.)
  3. The family was relieved when the doctor found a treatment that could help slow the progression of senility. (Doktorun, bunamanın ilerlemesini yavaşlatabilecek bir tedavi bulması aileyi rahatlattı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Dedem
  2. Annesinin
  3. Teşhis koydu
  4. Kendine bakmakta zorluk çekmesine neden oldu
  5. Huzurevi
  6. İşinden kovuldu
  7. Sürekli gözetim gerektirdiği anlamına geliyordu
  8. Babasıyla iletişim kurmak
  9. İlaç reçete etti
  10. Başa çıkmakta zorlandı
  11. Artık yalnız yaşayamayacağı anlamına geliyordu
  12. Fark ettiler
  13. Kimseye çok anlamlı gelmedi
  14. Sabırlı ve nazikti
  15. Utanç verici bir kaynak oldu
  16. Tehlikeli olmaya başladı
  17. Ziyaret ettiler
  18. Bakıcı
  19. Kendi aile üyelerini tanımasını zorlaştırdı
  20. Bunamanın ilerlemesini yavaşlatabilecek bir tedavi bulması.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.