Selfless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Selfless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Selfless Nedir?

Selfless kelimesi Türkçe’de “özverili” anlamına gelir. Bir kişinin kendisi için değil, başkaları için hareket ettiği durumları ifade eder. Kendini geri plana atarak, başkalarına yardım etme veya onların ihtiyaçlarını karşılama eylemini ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. She is a selfless person who always puts others’ needs before her own. (O, her zaman kendi ihtiyaçlarından önce başkalarının ihtiyaçlarını düşünen özverili bir kişidir.)
  2. John is a selfless volunteer who spends his weekends helping the homeless. (John, hafta sonlarını evsizlere yardım ederek geçiren özverili bir gönüllüdür.)
  3. Her selfless act of donating blood saved the life of a stranger. (Kan bağışında bulunarak yaptığı özverili hareket, bir yabancının hayatını kurtardı.)
  4. The selfless sacrifice of our soldiers should never be forgotten. (Askerlerimizin özverili fedakarlığı hiçbir zaman unutulmamalıdır.)
  5. My mother is the most selfless person I know. She always puts our needs before her own. (Annem, bildiğim en özverili kişidir. Her zaman kendi ihtiyaçlarımızı kendi ihtiyaçlarının önüne koyar.)
  6. The selfless dedication of the doctors and nurses during the pandemic is truly admirable. (Salgın döneminde doktorların ve hemşirelerin özverili çalışmaları gerçekten takdir edilebilir.)
  7. We need more selfless leaders who prioritize the needs of their citizens. (Vatandaşlarının ihtiyaçlarını öncelikli hale getiren daha fazla özverili liderlere ihtiyacımız var.)
  8. Her selfless act of kindness towards the stray animals touched my heart. (Sokak hayvanlarına karşı yaptığı özverili iyilik hareketi beni çok etkiledi.)
  9. Teachers are some of the most selfless people in the world, dedicating their lives to educating the next generation. (Öğretmenler, hayatlarını bir sonraki nesli eğitmeye adayan dünyadaki en özverili insanlardan birkaçıdır.)
  10. The selfless love of a mother knows no bounds. (Bir annenin özverili sevgisi sınırsızdır.)
  11. He made a selfless decision to donate his kidney to his best friend. (En iyi arkadaşına böbreğini bağışlamak için özverili bir karar verdi.)
  12. The selfless actions of the firefighters saved countless lives during the wildfire. (İtfaiyecilerin özverili hareketleri orman yangını sırasında sayısız hayatı kurtardı.)
  13. She volunteers at the local food bank every weekend, showing selfless dedication to helping those in need. (Her hafta sonu yerel g

ıda bankasında gönüllü olarak çalışarak, ihtiyaç sahibi olanlara özverili bir şekilde yardım ediyor.)
14. His selfless attitude towards his coworkers earned him the respect of the entire office. (İş arkadaşlarına karşı özverili tutumu, tüm ofisin saygısını kazandı.)

  1. The selfless act of forgiveness brought healing to their relationship. (Affetme özverili hareketi, ilişkilerine şifa getirdi.)
  2. The selfless devotion of the monks to their religious practices is truly inspiring. (Keşişlerin dinlerine olan özverili bağlılıkları gerçekten ilham verici.)
  3. The selfless act of the anonymous donor changed the lives of an entire family. (İsimsiz bağışçının özverili hareketi, tüm bir ailenin hayatını değiştirdi.)
  4. His selfless sacrifice to protect his country will always be remembered. (Vatanını korumak için yaptığı özverili fedakarlık her zaman hatırlanacaktır.)
  5. She is known for her selfless devotion to her community, always looking for ways to help others. (Toplumuna olan özverili bağlılığıyla tanınır, her zaman başkalarına yardım etmenin yollarını arar.)
  6. The selfless act of the volunteer firefighters saved the lives of many people during the earthquake. (Gönüllü itfaiyecilerin özverili hareketleri, deprem sırasında birçok insanın hayatını kurtardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.