Self-Forgetful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Self-Forgetful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Self-Forgetful Nedir?

Self-forgetful, kişinin kendisini unutarak, başkalarına odaklanması ve onlara hizmet etmesi anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She was so self-forgetful that she forgot her own birthday. (O kadar başkalarına odaklanmıştı ki kendi doğum gününü unuttu.)
  2. His self-forgetful nature made him a great leader. (Kendisini unutarak başkalarına hizmet etmesi onu harika bir lider yaptı.)
  3. She lived a self-forgetful life, always putting others first. (Kendisini unutarak yaşayan bir hayatı vardı, her zaman başkalarını önde tutuyordu.)
  4. His self-forgetful attitude was an inspiration to everyone around him. (Kendisini unutarak davranışı, etrafındaki herkes için ilham kaynağıydı.)
  5. The self-forgetful way she cared for her family was truly admirable. (Ailesine kendisini unutarak bakması gerçekten takdire şayandı.)
  6. Being self-forgetful is an important quality for a caregiver. (Bakıcılar için kendisini unutarak davranmak önemli bir özelliktir.)
  7. Her self-forgetful actions showed her true kindness. (Kendisini unutarak yaptığı eylemler gerçek iyiliğini gösterdi.)
  8. His self-forgetful devotion to his patients was unparalleled. (Hastalarına kendisini unutarak gösterdiği bağlılık eşsizdi.)
  9. She always put others first, her self-forgetful nature was a defining characteristic. (Her zaman önce başkalarını düşündü, kendisini unutarak davranışı belirleyici bir özellikti.)
  10. The self-forgetful way she volunteered her time to help others was truly inspiring. (Başkalarına yardım etmek için gönüllü olarak zaman ayırması gerçekten ilham vericiydi.)
  11. His self-forgetful leadership style inspired trust and loyalty among his team. (Kendisini unutarak liderlik tarzı, ekibinde güven ve sadakat yaratmıştı.)
  12. She was known for her self-forgetful acts of kindness towards others. (Başkalarına yaptığı kendisini unutarak iyilikleriyle tanınıyordu.)
  13. His self-forgetful nature allowed him to truly connect with those around him. (Kendisini unutarak doğru şekilde etrafındakilerle bağlantı kurabildi.)
  14. She found true fulfillment in living a self-forgetful life. (Kendisini unutarak yaşamanın gerçek tatminini buldu.)
  15. His self-forgetful dedication to his craft was the key to his success. (Kendisini unutarak mesleğine bağlılığı, başarısının anahtarıydı.)
  16. She always gave generously, her self-forgetful nature was a shining example. (Her zaman cömert davrandı, kendisini unutarak davranışı örnek alınacak niteliktey
  1. His self-forgetful humility made him a beloved figure in his community. (Kendisini unutarak gösterdiği alçakgönüllülük, onu toplumunda sevilen bir figür yaptı.)
  2. She never sought recognition for her self-forgetful acts of kindness. (Kendisini unutarak yaptığı iyilikler için hiçbir zaman takdir aramadı.)
  3. His self-forgetful sacrifice for his country will never be forgotten. (Ülkesi için yaptığı kendisini unutarak fedakarlık asla unutulmayacak.)
  4. She lived a self-forgetful life, always striving to make the world a better place. (Kendisini unutarak yaşayan bir hayatı vardı, her zaman dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyordu.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. O kadar başkalarına odaklanmıştı ki kendi doğum gününü unuttu.
  2. Kendisini unutarak başkalarına hizmet etmesi onu harika bir lider yaptı.
  3. Kendisini unutarak yaşayan bir hayatı vardı, her zaman başkalarını önde tutuyordu.
  4. Kendisini unutarak davranışı, etrafındaki herkes için ilham kaynağıydı.
  5. Ailesine kendisini unutarak bakması gerçekten takdire şayandı.
  6. Bakıcılar için kendisini unutarak davranmak önemli bir özelliktir.
  7. Kendisini unutarak yaptığı eylemler gerçek iyiliğini gösterdi.
  8. Hastalarına kendisini unutarak gösterdiği bağlılık eşsizdi.
  9. Her zaman önce başkalarını düşündü, kendisini unutarak davranışı belirleyici bir özellikti.
  10. Başkalarına yardım etmek için gönüllü olarak zaman ayırması gerçekten ilham vericiydi.
  11. Kendisini unutarak liderlik tarzı, ekibinde güven ve sadakat yaratmıştı.
  12. Başkalarına yaptığı kendisini unutarak iyilikleriyle tanınıyordu.
  13. Kendisini unutarak doğru şekilde etrafındakilerle bağlantı kurabildi.
  14. Kendisini unutarak yaşamanın gerçek tatminini buldu.
  15. Kendisini unutarak mesleğine bağlılığı, başarısının anahtarıydı.
  16. Her zaman cömert davrandı, kendisini unutarak davranışı örnek alınacak nitelikteydi.
  17. Kendisini unutarak gösterdiği alçakgönüllülük, onu toplumunda sevilen bir figür yaptı.
  18. Kendisini unutarak yaptığı iyilikler için hiçbir zaman takdir aramadı.
  19. Ülkesi için yaptığı kendisini unutarak fedakarlık asla unutulmayacak.
  20. Kendisini unutarak yaşayan bir hayat

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.