Seethe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seethe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seethe

Seethe Türkçe anlamı: Kaynamak, köpürmek, kudurmak.

Örnek cümleler:

1. I could feel the anger seethe inside me. (Öfkenin içimde kaynadığını hissedebiliyordum.)
2. The water began to seethe as it boiled. (Su kaynamaya başladığında köpürmeye başladı.)
3. She was seething with jealousy when she saw her ex-boyfriend with his new girlfriend. (Eski erkek arkadaşını yeni kız arkadaşıyla görünce kıskançlıkla kaynıyordu.)
4. The volcano started to seethe and then erupted. (Volkan kaynamaya başladı ve sonra patladı.)
5. The pot began to seethe as the soup boiled. (Çorba kaynadığında tencere kaynamaya başladı.)
6. His blood was seething with rage. (Kanı öfkeyle kaynıyordu.)
7. The crowd seethed with excitement as the band took the stage. (Grup sahneye çıkarken kalabalık heyecanla kaynıyordu.)
8. She seethed with frustration as the computer crashed for the fifth time. (Bilgisayar beşinci kez çöktüğünde, öfkeyle kaynamaya başladı.)
9. The kettle began to seethe as the water boiled. (Su kaynadığında çaydanlık kaynamaya başladı.)
10. The pot seethed over, spilling boiling water everywhere. (Tencere kaynayıp her yere kaynar su döküldü.)
11. He seethed with anger when he found out he had been betrayed. (İhanete uğradığını öğrendiğinde öfkeyle kaynıyordu.)
12. The angry protesters seethed with rage as they marched through the streets. (Kızgın protestocular sokaklarda yürürken öfkeyle kaynıyordu.)
13. She seethed with envy when she saw her friend’s new car. (Arkadaşının yeni arabasını görünce kıskançlıkla kaynıyordu.)
14. The ocean seethed and churned during the storm. (Fırtına sırasında okyanus kaynayıp çalkalandı.)
15. His words made her seethe with anger. (Sözleri onu öfkeyle kaynatmıştı.)
16. The pot seethed with bubbles as the soup boiled. (Çorba kaynadığında tencere kabarcıklarla kaynamaya başladı.)
17. The seething river swept away everything in its path. (Kaynayan nehir önündeki her şeyi sürükledi.)
18. She seethed with frustration as she waited in line for hours. (Saatlerce sıraya girerken, öfkeyle kaynamaya başladı.)
19. The city seethed with tension as the election results came in. (Seçim sonuçları açıklanırken, şehir gerilimle kaynıyordu.)
20. His eyes seethed with anger as he confronted his enemy. (Düşmanıyla yüzleşirken gö

zleri öfkeyle kaynayan gözleri vardı.)

Note: Please note that it is important to control our emotions and avoid seething with negative feelings such as anger, jealousy, and frustration. It is crucial to find healthy ways to express and manage our emotions, such as deep breathing, meditation, or talking to a trusted friend or professional.