See İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

See İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“See” İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“See” kelimesi, “görmek” anlamına gelir. Aşağıda, “see” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir.

1. I can see the Eiffel Tower from my hotel room. (Otel odamdan Eyfel Kulesi’ni görebilirim.)
2. Did you see the movie I recommended? (Önerdiğim filmi izledin mi?)
3. I want to see the world before I die. (Ölmeden önce dünyayı görmek istiyorum.)
4. Can you see the difference between these two colors? (Bu iki rengin farkını görebilir misin?)
5. I saw a shooting star last night. (Dün gece bir yıldız kayması gördüm.)
6. You can see the stars more clearly in the countryside. (Yıldızları kırsalda daha net görebilirsiniz.)
7. We should go see the new art exhibit at the museum. (Müzede yeni sanat sergisini görmeye gitmeliyiz.)
8. I can’t see anything without my glasses. (Gözlüksüz hiçbir şey göremem.)
9. He didn’t want to see anyone after his dog died. (Köpeği öldükten sonra kimseyi görmek istemedi.)
10. I can’t wait to see my family again. (Ailemi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.)
11. You can see the ocean from the top of the hill. (Tepenin üstünden okyanusu görebilirsiniz.)
12. I want to see the northern lights someday. (Bir gün kuzey ışıklarını görmek istiyorum.)
13. I’ve never seen such a beautiful sunset before. (Daha önce böyle güzel bir gün batımı görmedim.)
14. We should see a doctor if the symptoms persist. (Belirtiler devam ederse bir doktora gitmeliyiz.)
15. I can’t see how that would be possible. (Buna nasıl mümkün olacağını göremiyorum.)
16. I need to see the manager about this issue. (Bu konuda müdürü görmem gerekiyor.)
17. You have to see this view to believe it. (Bunu inanmak için görmelisiniz.)
18. I don’t want to see that horror movie again. (O korku filmini tekrar izlemek istemiyorum.)
19. We should see if we can find a solution to this problem. (Bu soruna bir çözüm bulup bulamayacağımızı görmeliyiz.)
20. I can see that you’re upset, but we need to talk about this. (Üzgün olduğunu görüyorum ama bunu konuşmamız gerekiyor.)

“See” kelimesi, bir şeyi görmek için kullanıldığında görsel bir algıyı ifade eder. Ayrıca, bir şeyi anlamak veya anlamaya çalışmak için kullanıldığında ise bir zihinsel algıyı

ifade eder. Örneğin, “I can see why you’re upset” (Neden üzgün olduğunu anlayabiliyorum) gibi bir cümlede “see” kelimesi, bir duyguyu anlamak için kullanılmaktadır.

Ayrıca, “see” kelimesi, bir etkinlik veya yer ziyareti için de kullanılabilir. Örneğin, “Let’s go see the concert tonight” (Bu gece konsere gitmeye gidelim) gibi bir cümlede “see” kelimesi, bir etkinliği deneyimlemek için kullanılmaktadır.

Son olarak, “see” kelimesi, bir şeyin gerçekleşmesini veya oluşmasını ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, “We’ll see if it rains tomorrow” (Yarın yağmur yağacak mı göreceğiz) gibi bir cümlede “see” kelimesi, bir durumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini anlamak için kullanılmaktadır.