Sedulousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sedulousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sedulousness İle İlgili Cümleler

Sedulousness, özenli, çalışkan ve gayretli bir şekilde bir işi yapma durumudur. İşte sedulousness kelimesiyle ilgili 20 örnek cümle:

  1. He achieved success through his sedulousness and dedication to his work. (O, özenli çalışması ve işine olan bağlılığı sayesinde başarı elde etti.)
  2. Her sedulousness in her studies paid off when she got accepted into a prestigious university. (Özenli çalışmaları, seçkin bir üniversiteye kabul edilince ödülünü aldı.)
  3. His sedulousness in his job impressed his boss, who promoted him to a higher position. (İşindeki özenli çalışmaları patronunu etkiledi ve daha yüksek bir pozisyona terfi etti.)
  4. Her sedulousness in her fitness routine has paid off, as she is now in the best shape of her life. (Fitness rutinindeki özenli çalışmaları meyvesini verdi ve şimdi hayatının en iyi formunda.)
  5. He became a successful entrepreneur through his sedulousness and determination to succeed. (Başarılı bir girişimci olmak, özenli çalışması ve başarıya olan kararlılığı sayesinde oldu.)
  6. Her sedulousness in taking care of her garden has resulted in a beautiful and thriving landscape. (Bahçesiyle ilgilenirken özenli davranması, güzel ve canlı bir manzara yarattı.)
  7. The company’s success is due to the sedulousness and hard work of its employees. (Şirketin başarısı, çalışanlarının özenli ve sıkı çalışmasına bağlıdır.)
  8. His sedulousness in learning a new language helped him to communicate with people from different cultures. (Yeni bir dil öğrenirken gösterdiği özen, farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurmasına yardımcı oldu.)
  9. Her sedulousness in organizing the charity event made it a huge success. (Hayırseverlik etkinliğini organize ederken gösterdiği özen, büyük bir başarıya dönüştü.)
  10. The athlete’s sedulousness in training paid off when he won the championship. (Sporcu, antrenmanlarındaki özenli çalışmalarının karşılığını şampiyon olunca aldı.)
  11. Her sedulousness in keeping her home clean and organized makes it a welcoming and comfortable place to live. (Evini temiz ve düzenli tutma konusundaki özeni, yaşanılacak hoş ve rahat bir yer haline getirir.)
  12. His sedulousness in practicing the piano led to his successful performance at the recital. (Piyano çalışmalarındaki özeni, konserinde başarılı bir performansa dönüştü.)
  13. The student’s

sedulousness in studying for the exam paid off with a high grade. (Sınav için çalışma konusundaki özeni, yüksek bir notla ödüllendirildi.)
14. Her sedulousness in cooking resulted in a delicious and well-presented meal. (Yemek yaparken gösterdiği özen, lezzetli ve güzel sunumlu bir yemekle sonuçlandı.)

  1. His sedulousness in saving money allowed him to buy a house. (Para biriktirme konusundaki özeni, ev satın almaya olanak sağladı.)
  2. The team’s sedulousness in preparing for the competition led to their victory. (Yarışmaya hazırlanma konusundaki takımın özeni, zaferle sonuçlandı.)
  3. Her sedulousness in writing the report earned her a high grade. (Rapor yazma konusundaki özeni, yüksek bir not aldı.)
  4. His sedulousness in completing his tasks on time impressed his colleagues. (Görevlerini zamanında tamamlama konusundaki özeni, meslektaşlarını etkiledi.)
  5. The musician’s sedulousness in practicing his instrument led to a flawless performance. (Müzisyenin enstrümanını çalışma konusundaki özeni, kusursuz bir performansa dönüştü.)
  6. Her sedulousness in taking care of her health has resulted in a long and happy life. (Sağlığına özen göstermesi, uzun ve mutlu bir hayata dönüştü.)

Türkçe Karşılıklar: özenli çalışma, gayret, sıkı çalışma, özveri, çalışkanlık.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.