Seating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seating İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seating (oturma, koltuk) ile ilgili cümleler:

Seating, bir kişinin veya bir grup insanın oturabileceği bir yer veya mobilya parçası anlamına gelir.

1. The seating arrangement for the event was planned carefully. (Etkinlik için koltuk düzenlemesi dikkatlice planlandı.)
2. The seating in the cinema was comfortable. (Sinemadaki koltuklar rahattı.)
3. The seating capacity of the stadium is 50,000 people. (Stadyumun oturma kapasitesi 50.000 kişidir.)
4. The seating chart showed us where we were supposed to sit. (Koltuk haritası bize nerede oturacağımızı gösterdi.)
5. The seating area in the park was shaded by trees. (Parktaki oturma alanı ağaçlar tarafından gölgelendi.)
6. The seating plan for the wedding was designed by a professional. (Düğün için koltuk planı bir profesyonel tarafından tasarlandı.)
7. The seating in the restaurant was cozy and intimate. (Restorandaki koltuklar sıcak ve samimiydi.)
8. The seating on the train was crowded and uncomfortable. (Trendeki koltuklar kalabalık ve rahatsız ediciydi.)
9. The seating arrangement for the meeting was set up in a U-shape. (Toplantı için koltuk düzeni U şeklinde kuruldu.)
10. The seating area in the airport was spacious and well-lit. (Havalimanındaki oturma alanı geniş ve iyi aydınlatılmıştı.)
11. The seating in the concert hall was tiered. (Konser salonundaki koltuklar basamaklıydı.)
12. The seating in the classroom was arranged in rows. (Sınıftaki koltuklar sıralar halinde düzenlenmişti.)
13. The seating in the waiting room was uncomfortable and outdated. (Bekleme odasındaki koltuklar rahatsız edici ve modası geçmişti.)
14. The seating for the outdoor event was provided by folding chairs. (Açık hava etkinliği için koltuklar katlanır sandalyeler tarafından sağlandı.)
15. The seating area in the coffee shop was filled with people working on laptops. (Kahve dükkanındaki oturma alanı, dizüstü bilgisayar üzerinde çalışan insanlarla doluydu.)
16. The seating in the auditorium was designed to provide a clear view of the stage. (Konferans salonundaki koltuklar sahneyi net görebilmek için tasarlandı.)
17. The seating in the car was adjustable and comfortable. (Arabadaki koltuklar ayarlanabilir ve rahattı.)
18. The seating for the wedding reception was set up in a banquet style. (Düğün resepsiyonu için koltuklar bir yemek salonu tarzında düzenlendi.)
19. The seating in the library was conducive to studying. (Kütüphanedeki koltuklar öğrenmeye uygun şekilde tasarlandı.)
20. The seating in the concert venue was general admission. (Konser mekanındaki kolt

ükler genel girişti.)

Not: Lütfen dikkat edin, örnek cümlelerin İngilizce kısımları kalın ve mavi olarak işaretlenmiştir.