Seat-Belt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seat-Belt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Seat-belt

Seat-belt kelimesi Türkçe’de “emniyet kemeri” olarak bilinir ve otomobillerdeki sürücü ve yolcuların güvenliği için kullanılan bir araçtır. Seat-belt, kazalar sırasında insanların zarar görmesini önlemek için tasarlanmış bir güvenlik mekanizmasıdır.

  1. Wearing a seat-belt is the law in most countries. (Emniyet kemeri takmak, çoğu ülkede yasal bir zorunluluktur.)
  2. It’s important to fasten your seat-belt before driving. (Sürüşe başlamadan önce emniyet kemeri takmak önemlidir.)
  3. My car’s seat-belt is broken and needs to be fixed. (Arabamın emniyet kemeri bozuk ve tamir edilmesi gerekiyor.)
  4. You should always wear your seat-belt, even on short trips. (Kısa yolculuklarda bile her zaman emniyet kemeri takmalısınız.)
  5. The driver told everyone to put on their seat-belts before starting the car. (Sürücü, arabayı çalıştırmadan önce herkesin emniyet kemeri takmasını söyledi.)
  6. If you don’t wear your seat-belt, you could be seriously injured in an accident. (Emniyet kemeri takmazsanız, bir kaza durumunda ciddi şekilde yaralanabilirsiniz.)
  7. I always remind my kids to buckle up their seat-belts before we start driving. (Sürüşe başlamadan önce çocuklarıma her zaman emniyet kemeri takmalarını hatırlatırım.)
  8. The seat-belt saved her life in the car crash. (Emniyet kemeri, araba kazasında onun hayatını kurtardı.)
  9. Don’t forget to adjust your seat-belt so it fits snugly. (Emniyet kemeri sıkıca oturacak şekilde ayarlamayı unutmayın.)
  10. It’s important to wear a seat-belt even if you’re sitting in the back seat. (Arka koltukta oturuyor olsanız bile emniyet kemeri takmak önemlidir.)
  11. Always make sure your passengers are wearing their seat-belts before you start driving. (Sürüşe başlamadan önce yolcularınızın emniyet kemeri takılı olduğundan emin olun.)
  12. The car manufacturer recommends replacing the seat-belts every ten years. (Araba üreticisi, emniyet kemerlerini on yılda bir değiştirmeyi önerir.)
  13. The seat-belt should fit across your lap and chest, not your stomach. (Emniyet kemeri karnınızın değil, belinizin ve göğsünüzün üzerinde oturmalıdır.)
  14. If you’re in a car, you should always wear your seat-belt, even if it’s just a short trip. (Bir arabada iseniz, kısa bir yolculuk olsa bile her zaman emniyet kemeri tak
  1. I was pulled over by the police for not wearing my seat-belt while driving. (Sürerken emniyet kemeri takmamaktan dolayı polis tarafından durduruldum.)
  2. Wearing a seat-belt can reduce the risk of serious injury or death in a car accident. (Emniyet kemeri takmak, bir araba kazasında ciddi yaralanma veya ölüm riskini azaltabilir.)
  3. The seat-belt sign was turned on during the turbulence on the plane. (Uçakta türbülans sırasında emniyet kemeri ışığı açıldı.)
  4. The passenger’s seat-belt was stuck and they couldn’t get it off. (Yolcunun emniyet kemeri sıkıştı ve çıkaramadılar.)
  5. Not wearing a seat-belt can result in a fine or penalty. (Emniyet kemeri takmamak para cezasına veya cezaya neden olabilir.)
  6. The car rental company requires that all passengers wear their seat-belts at all times. (Araba kiralama şirketi, tüm yolcuların her zaman emniyet kemeri takmalarını gerektirir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.