Scrappy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scrappy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scrappy Nedir?

Scrappy, “kavgacı, mücadeleci, dik başlı” anlamlarına gelen bir sıfat olarak kullanılır. Genellikle bir kişilik özelliği olarak ifade edilir.

Örnek Cümleler:

  1. She has a scrappy personality and doesn’t back down from a challenge. (O, dik başlı bir kişiliğe sahip ve bir meydan okumadan geri adım atmaz.)
  2. The scrappy boxer refused to give up even after being knocked down multiple times. (Dik başlı boksör, birkaç kez nakavt edilmesine rağmen pes etmeyi reddetti.)
  3. The scrappy little dog chased after the big dog with no fear. (Dik başlı küçük köpek, korkusuzca büyük köpeğin peşinden koştu.)
  4. Despite her scrappy attitude, she is actually very friendly and easy to get along with. (Dik başlı tutumuyla birlikte, aslında çok arkadaş canlısı ve kolay anlaşılır.)
  5. The scrappy team managed to win the game through sheer determination. (Dik başlı takım, tamamen kararlılık sayesinde oyunu kazanmayı başardı.)
  6. The scrappy young entrepreneur refused to give up on her business even when faced with tough competition. (Dik başlı genç girişimci, zorlu rekabetle karşı karşıya kaldığında bile işinden vazgeçmeyi reddetti.)
  7. The scrappy fighter managed to defeat his opponent through quick thinking and skill. (Dik başlı dövüşçü, hızlı düşünme ve beceri sayesinde rakibini yendi.)
  8. Despite being small, the scrappy kitten was not afraid to stand up to the larger cats. (Küçük olmasına rağmen, dik başlı kedi daha büyük kedilere karşı durmaktan korkmuyordu.)
  9. The scrappy little plant managed to grow despite the harsh conditions. (Zorlu koşullara rağmen, dik başlı küçük bitki büyümeyi başardı.)
  10. The scrappy journalist was not afraid to ask tough questions and dig for the truth. (Dik başlı gazeteci, zor sorular sormaktan ve gerçeği araştırmaktan korkmuyordu.)
  11. The scrappy student refused to let a learning disability hold her back and worked hard to succeed. (Dik başlı öğrenci, öğrenme engelini geri çekmesine izin vermedi ve başarılı olmak için çok çalıştı.)
  12. The scrappy soccer team managed to come back from a 3-0 deficit to win the game. (Dik başlı futbol takımı, 3-0 geriden gelerek oyunu kazanmayı başardı.)
  13. The scrappy entrepreneur had to fight tooth and nail to get her startup off the ground. (Dik başlı girişimci, şirketini başlatmak için dişini tırnağına takarak mücadele etmek zorunda kaldı.)
  14. Despite the scrappy conditions, the small

plant managed to survive and thrive. (Zorlu koşullara rağmen, küçük bitki hayatta kalmayı başardı ve gelişti.)
15. The scrappy basketball team may not have had the most talented players, but they had heart and determination. (Dik başlı basketbol takımı, belki en yetenekli oyunculara sahip değildi, ancak kalpleri ve kararlılıkları vardı.)

  1. The scrappy little girl refused to let her disability define her and became a successful athlete. (Dik başlı küçük kız, engelli olduğunu ona tanımlamasına izin vermedi ve başarılı bir sporcu oldu.)
  2. The scrappy startup managed to disrupt the industry with its innovative approach. (Dik başlı startup, yenilikçi yaklaşımıyla endüstriyi altüst etmeyi başardı.)
  3. The scrappy street performer captivated the crowd with his unique style and energy. (Dik başlı sokak sanatçısı, benzersiz tarzı ve enerjisiyle kalabalığı kendisine hayran bıraktı.)
  4. The scrappy rescue dog never gave up on finding survivors in the rubble. (Dik başlı kurtarma köpeği, enkazda hayatta kalanları bulmak için asla vazgeçmedi.)
  5. The scrappy high school team managed to beat the state champions in a surprising upset. (Dik başlı lise takımı, şaşırtıcı bir zaferle eyalet şampiyonlarını yenmeyi başardı.)

(Tüm örnek cümlelerde “scrappy” kelimesi İngilizce olarak mavi ve kalın yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.