Sanctify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sanctify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sanctify

Sanctify, İngilizce’de “kutsamak, arındırmak” anlamlarına gelir. Bu kelime, özellikle dini bağlamlarda sık sık kullanılır.

Örnek cümleler:

1. God sanctified the seventh day and made it holy. (Tanrı, yedinci günü kutsayıp onu kutsal yaptı.)
2. The priest sanctified the water with a special blessing. (Papaz, suyu özel bir kutsama ile arındırdı.)
3. She felt that the ritual would sanctify the space before the ceremony. (O, törenden önce ritüelin alanı kutsayacağını hissetti.)
4. The church was sanctified in the 15th century. (Kilise, 15. yüzyılda kutsandı.)
5. The holy book is used to sanctify various objects in the religion. (Kutsal kitap, dini nesneleri kutsamak için kullanılır.)
6. We hope that our actions will sanctify our beliefs. (Eylemlerimizin inançlarımızı kutsayacağını umuyoruz.)
7. The priest sanctified the marriage with a prayer. (Papaz, evliliği dua ile kutsadı.)
8. The water was sanctified before the baptism. (Baptizm öncesi su kutsandı.)
9. The church bells are said to sanctify the air around them. (Kilise çanlarının etrafındaki havayı kutsadığı söylenir.)
10. The pope sanctified the new cathedral during his visit. (Papa, ziyareti sırasında yeni katedrali kutsadı.)
11. The holy man sanctified the ground where the new temple would be built. (Kutsal adam, yeni tapınağın yapılacağı yeri kutsadı.)
12. We must sanctify our lives by living according to our beliefs. (İnançlarımıza göre yaşayarak hayatımızı kutsamalıyız.)
13. The church was sanctified by the bishop’s visit. (Kilise, piskoposun ziyaretiyle kutsandı.)
14. The holy water is used to sanctify the sick and dying. (Kutsal su, hastaları ve ölümlülerin kutsaması için kullanılır.)
15. The saint was believed to have the power to sanctify the souls of the faithful. (Aziz, inananların ruhlarını kutsama gücüne sahip olduğuna inanılıyordu.)
16. The religious ceremony is designed to sanctify the participants. (Dini tören, katılımcıları kutsamak için tasarlanmıştır.)
17. The holy fire was used to sanctify the temple. (Kutsal ateş, tapınağı kutsamak için kullanıldı.)
18. The priest sanctified the communion bread and wine. (Papaz, komünyon ekmeği ve şarabı kutsadı.)
19. The sacred music was believed to sanctify the listeners. (Kutsal müzik, dinleyicileri kutsamaya inanılıyordu.)
20. The prophet

sanctified the land before the construction of the new temple. (Peygamber, yeni tapınağın inşası öncesi toprağı kutsadı.)