Sage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sage

Sage, Türkçe karşılığı ile adaçayı, bir tür bitkidir ve genellikle baharat veya ilaç olarak kullanılır. İşte sage kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

1. Sage is a popular herb in Mediterranean cuisine. (Adaçayı, Akdeniz mutfağında popüler bir baharattır.)
2. I put some sage in the soup to enhance the flavor. (Lezzeti artırmak için çorbanın içine biraz adaçayı attım.)
3. She made a sage and onion stuffing for the Thanksgiving turkey. (Şükran Günü hindi için adaçaylı soğan dolması yaptı.)
4. The aroma of sage filled the kitchen as she chopped it up. (Onu doğradığında adaçayının kokusu mutfakta yayıldı.)
5. Many people believe that burning sage can cleanse negative energy from a space. (Birçok insan adaçayını yakmanın bir alanı negatif enerjiden arındırabileceğine inanıyor.)
6. The tea was infused with sage and honey, creating a delicious blend of flavors. (Çay, adaçayı ve bal ile karıştırılarak lezzetli bir tat birleşimi yaratıldı.)
7. She added some sage to the marinade to give the meat a bold flavor. (Etin cesur bir lezzet kazanması için marine biraz adaçayı ekledi.)
8. Sage has been used for centuries for its medicinal properties. (Adaçayı, yüzyıllardır tıbbi özellikleri için kullanılmaktadır.)
9. She sprinkled some sage on the roasted vegetables to add a hint of earthy flavor. (Kavrulmuş sebzelerin üzerine biraz adaçayı serpti, topraksı bir tat katmak için.)
10. The aroma of sage and rosemary filled the air as she roasted the chicken. (Tavuğu fırınlarken, adaçayı ve biberiye kokusu havayı doldurdu.)
11. Some people believe that drinking sage tea can improve memory and cognitive function. (Bazı insanlar adaçayı çayı içmenin hafızayı ve bilişsel fonksiyonları artırabileceğine inanırlar.)
12. She made a sage butter sauce to drizzle over the grilled steak. (Izgara bifteğin üzerine dökebileceği bir adaçayı tereyağı sosu yaptı.)
13. The sage plant has a woody stem and gray-green leaves. (Adaçayı bitkisinin odunsu bir sapı ve gri-yeşil yaprakları vardır.)
14. In some cultures, sage is believed to have spiritual properties and is used in rituals. (Bazı kültürlerde

, adaçayının ruhani özelliklere sahip olduğuna inanılır ve ritüellerde kullanılır.)
15. The herbal remedy contains sage extract, which is known for its anti-inflammatory properties. (Bitkisel ilaç, anti-enflamatuar özellikleriyle bilinen adaçayı özütü içerir.)

16. She made a sage and mushroom risotto that was creamy and flavorful. (Kremalı ve lezzetli bir adaçayı ve mantar risottosu yaptı.)
17. The aroma of sage and thyme wafted through the air as she cooked the roast chicken. (Fırınlanmış tavuğu pişirirken, adaçayı ve kekik kokusu havada yayıldı.)
18. Some people use sage essential oil for its calming and relaxing properties. (Bazı insanlar, sakinleştirici ve rahatlatıcı özellikleri için adaçayı esansiyel yağı kullanırlar.)
19. She made a sage and lemon chicken that was tangy and delicious. (Ekşi ve lezzetli bir adaçayı ve limonlu tavuk yaptı.)
20. The traditional stuffing recipe calls for sage, thyme, and parsley to give it a savory flavor. (Geleneksel dolma tarifi, tuzlu bir tat vermek için adaçayı, kekik ve maydanoz istiyor.)