Sable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sable Nedir?

Sable, kösele, kürk, saçak veya penye gibi malzemelerden yapılmış bir tür yumuşak, ince ve parlak kumaştır.

Örnek Cümleler:

  1. I wore a beautiful sable coat to the opera last night. (Dün gece operaya güzel bir kürk ceket giydim.)
  2. The sable collar on her jacket was so soft and warm. (Ceketindeki kösele yakası çok yumuşak ve sıcaktı.)
  3. Sable is a popular material for making luxury blankets. (Kürk, lüks battaniyeler yapmak için popüler bir malzemedir.)
  4. The curtains in the ballroom were made of sable. (Balo salonundaki perdeler kösele yapılmıştı.)
  5. The wealthy woman draped a sable stole over her shoulders. (Zengin kadın omuzlarına bir kürk stole sarıldı.)
  6. The sable lining in the coat kept him warm in the winter. (Paltonun iç astarı kışın onu sıcak tuttu.)
  7. The fashion designer used sable to create a glamorous dress. (Moda tasarımcısı, göz alıcı bir elbise yaratmak için kürk kullandı.)
  8. The sable gloves were a gift from her husband. (Kösele eldivenler kocasından bir hediye olarak geldi.)
  9. The antique armchair had sable cushions. (Antika koltukta kösele minderler vardı.)
  10. The bedspread was made of the softest sable. (Yatak örtüsü en yumuşak kürklerden yapılmıştı.)
  11. The sable fur hat was a traditional accessory in her culture. (Kösele kürk şapka, kültüründe geleneksel bir aksesuardı.)
  12. The jacket had a sable trim around the hood. (Ceketin kapüşonunun etrafında kösele bir kenarlık vardı.)
  13. The sable dress was the talk of the town. (Kürk elbise kasabanın konusu oldu.)
  14. The sable collar added a touch of elegance to the coat. (Kösele yakası cekete biraz zarafet kattı.)
  15. The scarf was made of the finest sable. (Atkı, en kaliteli kürklerden yapılmıştı.)
  16. The sable jacket was very expensive. (Kürk ceket çok pahalıydı.)
  17. She refused to wear sable because she was against animal cruelty. (Hayvanlara eziyet etmekle karşı olduğu için kürk giymeyi reddetti.)
  18. The sable shawl was passed down from her grandmother. (Kösele şal, büyükannesinden geçti.)
  19. The coat had sable cuffs and hem. (Ceketin manşetleri ve alt kısmı kösele idi.)
  20. The sable stole was stolen from the store. (Kürk stole mağazadan çalındı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Dün gece operaya güzel bir kürk ceket giydim.
  2. Ceketindeki kösele yakası çok yumuşak ve sıcaktı.
  3. Kürk, lüks battaniyeler yapmak için popüler bir malzemedir.
  4. Balo salonundaki perdeler kösele yapılmıştı.
  5. Zengin kadın omuzlarına bir kürk stole sarıldı.
  6. Paltonun iç astarı kışın onu sıcak tuttu.
  7. Moda tasarımcısı, göz alıcı bir elbise yaratmak için kürk kullandı.
  8. Kösele eldivenler kocasından bir hediye olarak geldi.
  9. Antika koltukta kösele minderler vardı.
  10. Yatak örtüsü en yumuşak kürklerden yapılmıştı.
  11. Kösele kürk şapka, kültüründe geleneksel bir aksesuardı.
  12. Ceketin kapüşonunun etrafında kösele bir kenarlık vardı.
  13. Kürk elbise kasabanın konusu oldu.
  14. Kösele yakası cekete biraz zarafet kattı.
  15. Atkı, en kaliteli kürklerden yapılmıştı.
  16. Kürk ceket çok pahalıydı.
  17. Hayvanlara eziyet etmekle karşı olduğu için kürk giymeyi reddetti.
  18. Kösele şal, büyükannesinden geçti.
  19. Ceketin manşetleri ve alt kısmı kösele idi.
  20. Kürk stole mağazadan çalındı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.