Sable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Sable Nedir?
Sable, kösele, kürk, saçak veya penye gibi malzemelerden yapılmış bir tür yumuşak, ince ve parlak kumaştır.
Örnek Cümleler:
- I wore a beautiful sable coat to the opera last night. (Dün gece operaya güzel bir kürk ceket giydim.)
- The sable collar on her jacket was so soft and warm. (Ceketindeki kösele yakası çok yumuşak ve sıcaktı.)
- Sable is a popular material for making luxury blankets. (Kürk, lüks battaniyeler yapmak için popüler bir malzemedir.)
- The curtains in the ballroom were made of sable. (Balo salonundaki perdeler kösele yapılmıştı.)
- The wealthy woman draped a sable stole over her shoulders. (Zengin kadın omuzlarına bir kürk stole sarıldı.)
- The sable lining in the coat kept him warm in the winter. (Paltonun iç astarı kışın onu sıcak tuttu.)
- The fashion designer used sable to create a glamorous dress. (Moda tasarımcısı, göz alıcı bir elbise yaratmak için kürk kullandı.)
- The sable gloves were a gift from her husband. (Kösele eldivenler kocasından bir hediye olarak geldi.)
- The antique armchair had sable cushions. (Antika koltukta kösele minderler vardı.)
- The bedspread was made of the softest sable. (Yatak örtüsü en yumuşak kürklerden yapılmıştı.)
- The sable fur hat was a traditional accessory in her culture. (Kösele kürk şapka, kültüründe geleneksel bir aksesuardı.)
- The jacket had a sable trim around the hood. (Ceketin kapüşonunun etrafında kösele bir kenarlık vardı.)
- The sable dress was the talk of the town. (Kürk elbise kasabanın konusu oldu.)
- The sable collar added a touch of elegance to the coat. (Kösele yakası cekete biraz zarafet kattı.)
- The scarf was made of the finest sable. (Atkı, en kaliteli kürklerden yapılmıştı.)
- The sable jacket was very expensive. (Kürk ceket çok pahalıydı.)
- She refused to wear sable because she was against animal cruelty. (Hayvanlara eziyet etmekle karşı olduğu için kürk giymeyi reddetti.)
- The sable shawl was passed down from her grandmother. (Kösele şal, büyükannesinden geçti.)
- The coat had sable cuffs and hem. (Ceketin manşetleri ve alt kısmı kösele idi.)
- The sable stole was stolen from the store. (Kürk stole mağazadan çalındı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Dün gece operaya güzel bir kürk ceket giydim.
- Ceketindeki kösele yakası çok yumuşak ve sıcaktı.
- Kürk, lüks battaniyeler yapmak için popüler bir malzemedir.
- Balo salonundaki perdeler kösele yapılmıştı.
- Zengin kadın omuzlarına bir kürk stole sarıldı.
- Paltonun iç astarı kışın onu sıcak tuttu.
- Moda tasarımcısı, göz alıcı bir elbise yaratmak için kürk kullandı.
- Kösele eldivenler kocasından bir hediye olarak geldi.
- Antika koltukta kösele minderler vardı.
- Yatak örtüsü en yumuşak kürklerden yapılmıştı.
- Kösele kürk şapka, kültüründe geleneksel bir aksesuardı.
- Ceketin kapüşonunun etrafında kösele bir kenarlık vardı.
- Kürk elbise kasabanın konusu oldu.
- Kösele yakası cekete biraz zarafet kattı.
- Atkı, en kaliteli kürklerden yapılmıştı.
- Kürk ceket çok pahalıydı.
- Hayvanlara eziyet etmekle karşı olduğu için kürk giymeyi reddetti.
- Kösele şal, büyükannesinden geçti.
- Ceketin manşetleri ve alt kısmı kösele idi.
- Kürk stole mağazadan çalındı.
Hemen Yorum Yaz